Türkiye’de Cinsel İstismar Vakalarındaki Endişe Verici Artış
Türkiye’de son yıllarda cinsel istismar vakaları endişe verici boyuta ulaştı. 2023 yılında 25.685 çocuğun cinsel istismara maruz kaldığı resmi rakamlar açıklandı. Bu vakaların önemli bir kısmı aile içinden veya yakın çevreden geliyor. Adalet Bakanlığı verilerine göre, yine aynı yıl çocuk cinsel istismarıyla ilgili 14.919 dava açıldı ve 6.656 dava mahkûmiyetle sonuçlandı. Türkiye genelinde 2015-2023 yılları arasında 2 milyon çocuk suç mağduru olarak güvenlik güçlerine bildirildi. 2022 yılında bu sayı 259.106 iken, 2023 yılında 217.915 olarak kaydedildi. Özellikle kırsal alanlarda cinsel istismarın daha az bildirilmesi ve toplumun bu konuda yaşadığı bilinç eksikliği, vakaların gizli kalmasının en önemli nedeni olarak görülüyor.
Daha Güçlü Önleme Stratejilerine İhtiyaç Var
2024 yılı verileri, çocuğa yönelik şiddet ve istismarın dünya genelinde olduğu kadar Türkiye’de de yaygın şekilde devam ettiğini ortaya koyuyor. Uzmanlar çocukların korunması için kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve uluslararası kuruluşların iş birliği ile daha kapsamlı önlemler alınması gerektiğini belirtiyor.
Hayatta Anlam Arayanlar
İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı Yüksek Lisans Koordintörü Prof. Dr. Tamer Aker, son haftalarda ülke gündemine oturan ve şiddet içeren Narin cinayetine değinerek sorunun nedenlerine ilişkin değerlendirmede bulundu. Aker, “Türümüzün özelliği gereği yavruya bakım veren yakınlarımızdır. Bu ‘bakma’ özelliğimiz nedeniyle, birbirimizle daha kolay ilişkilenip topluluklar, medeniyetler kurarız.” ifadelerini kullandı.
Yarattığını Yok Etmeyi Hak Görenler
Aker, devam ederek şu ifadelere yer verdi: “Bu ilişkiler ve anlam dünyasında insanın kadim talih ve talihsizliği belirleyici rol oynar. Yaratan, üreten, koruyan, kollayan ve bakan insanın yanında; yok eden, tüketen, hükmeden, ezen ve kolayca dışlayan insan da vardır. Yaratan ve yok eden aslında hep birliktedir.”
Kararlılıktan Çıkabilmenin Yolu
Türkiye’de sokakta yaşayan köpekler örneğinde olduğu gibi çelişkili tartışmalara konu olan birçok sorun olduğuna dikkat çeken Aker şunları söyledi: “Dünya ile kurduğumuz ilişkiyi düzeltme noktasında treni kaçırmak üzereyiz. Kendi içimizde de durum farklı değil. Tahakküm ile yok etme ve birliktelik ile varolma sürekli bir çatışma halinde. Ayrımcılığın önüne geçmemiz şart.”
Narin’in Minnacık Elleri
Narin cinayetinin gerçeklerinin de ayrımcılığın bir sonucu olduğunu belirten Aker, sözlerini şöyle noktaladı: “Bu köyün yönetiminden eğitimine kadar her şey ve her yol karanlıkmış. Derede akan su ‘yazıklar olsun’ diyememiş, köydeki ağaçlar söz söyleyememiş; ‘sizler de çocuktunuz’ cümlesini kuramamış… Bizim görevimiz o elleri sıkıca tutmak ve karanlığın içine daha büyük bir cesaretle bakıp çözüm için mücadele vermek olmalı.”
