“Saygısızlığa Uğradım”
“Bu soruyu sormanıza sevindim. 24 yıllık kariyerimde, özellikle bir mağlubiyetten sonra, hiçbir zaman bir basın toplantısından kaçmadım. Gazetecilerin ya da sorularının korkusundan değil. İlk defa olmuyor bu. Alper de biliyor. Ligde oynadığımız ilk maçtan beri söylüyorum. Bir basın toplantısı için 75 dakika beklemek mantıksız. Maç biter bitmez rakip teknik direktörü tebrik ettim ve hemen flaş röportaja gittim. Basın toplantısı için 70 dakika bekledim. İçeri girmeye çalıştım ama izin verilmedi. Kapıda bekledim. Anlamadığım bir şey. Deplasman takımı teknik direktörünün önce basın toplantısı yapmasını anlayabiliyorum; ama ikimiz de aynı şehrin takımıyız. Belli sınırlar olmalı. 70 dakika bekledim ama basın toplantısına giremedim. Deplasman takımı olduğum zaman hep ilk ben girerim; Göztepe’de, Rize’de… Ama 70 dakika bekleyemem. Şaka bile yaptım: ‘Cumartesi başladık, Pazar bitti’ diye. 23.55’te başladık basın toplantısına, gece bitti. Basın toplantısına girmememin sonuçla ilgisi yok. Maç bittikten hemen sonra flaş röportaja gideceğim, mantığı da bu. Maç bittikten 20 dakika sonra yapılmaz, aniden yapılır. 70 dakika beklemek saygısızlık. Saygısızlığın hedefi benim.”
“Mağlubiyet Beni Cehenneme Göndermez”
“Motivasyon konusunda konuşalım. Maç kaybettiğinizde acı çekersiniz. Önemli bir maç kaybederseniz iki katı, derbi kaybederseniz üç katı acı çekersiniz. İstanbul’un en mutlu insanları değiliz. Tepki vermeliyiz. Her zaman derim ki ‘Büyük bir galibiyet beni aya çıkarmaz, büyük bir mağlubiyet de cehenneme göndermez.’ Bu dengeyi sağlamaya çalışırım. Bu mağlubiyetten pozitif bir sonuç çıkarmamız lazım. Acı çektik, canımız yandı ama oyuncuların motivasyonları sağlam. Bu mutsuzluk halinden çıkmalıyız. Bunun da tek yolu maç kazanmak, başka yolu yok. Cumartesi kaybettik. Stadyumdan ne zaman çıktığımızı biliyorsunuz. Basın toplantısına katılmadım, katılsam gece üçte ancak çıkabilirdim. Ertesi gün maçın analizini yaptık, Saint-Gilloise’i analiz ettik. Oyuncularım üçte geldi, antrenman yaptık. Dün de uzun bir antrenman yaptık. Moralimiz bozuldu ama bu, bizim için bir motivasyona dönüşebilir. Taktiksel olarak, her maç farklı, her rakip farklı. Maçtan maça oyuncuları değiştirmek istiyordum. Bunu yarın da yapacağım. Basit bir rotasyon olmayacak, aynı zamanda bazı dinamikleri değiştireceğim. Gol kaçırdığı ya da hata yaptığı için kimseyi cezalandırmıyoruz. Oynamayan ya da az oynayan ama iyi çalışanlar karşılığını alacak. Elimizdeki en iyi takımı sahaya süreceğiz.”
Rotasyon ve İrfan Can Kahveci Cevabı
“Maçtan maça oyuncuları değiştirmeyi düşünmüştüm. Yarın bunu yapacağım. Ama basit bir rotasyon olmayacak. Bazı dinamikleri değiştirmeye çalışacağım. Yarın rotasyon yapacağız ama dinlendirmek için değil, elimizdeki en iyi takımı sahaya sürebilmek için. İrfan Can Kahveci’nin ilk 11’de oynaması gerektiğine katılıyorum. Yarın oynayacak.”
“Tüm Kulvarlarda Şansımız Var”
“Yarıştığımız her kulvarda şansımız olduğuna inanıyorum. Taraftarlar her zaman taraftardır. Biz profesyoneller olarak taraftarlara saygı duymalıyız. Modern dünyada taraftarın sosyal medya tarafından manipüle edildiğini düşünüyorum. Bizler dengeliyiz. Dengeyi sağlamalıyız. Birlikteyiz. İçimizde pozitif eleştiriler yapıyoruz. Garip bir dünyada yaşadığımızı söylemek istiyorum. Futbol dünyası garip bir dünya. O gün maç başladı, oynandı. Maç saha içinde oynanır. Ben, maç içi sonucun başkan, yönetim kurulu üyeleriyle bir bağı olduğunu düşünmüyorum. Eğer bu şekilde ayırmak istiyorsanız, dürüst olmalısınız. Teknik direktörü ve oyuncuları eleştirmelisiniz.”