Katar, Suriye’nin Geçici Hükümet Başkanlığına atanan Hayat Tahrir el-Şam (HTŞ) lideri Muhammed el-Beşir ile Salı günü görüşme gerçekleştirecek.
Katar, Suriye’de Beşar Esad’ın devrilmesinden sonra yönetimi ele geçiren HTŞ ile görüşen ilk ülke oldu. Bu görüşme, HTŞ’nin Katar tarafından ilk kez tanındığı anlamına geliyor.
Yetkililer, Katar’ın odak noktasının HTŞ ve diğer grupların Suriye’nin geçiş döneminde istikrarı sağlaması ve kamu kurumlarının işleyişini devam ettirmesi olduğunu belirtti.
Katar ile HTŞ arasındaki temaslar, Cumartesi gecesi Katar Başbakanı’nın ev sahipliğinde gerçekleşen ve Suudi Arabistan, Mısır, Türkiye, Ürdün, Irak, İran ve Rusya’nın üst düzey diplomatlarını bir araya getiren Doha zirvesinden sonra geldi.
Yetkili, bu toplantıda ülkelerin HTŞ ile iletişim kurmanın Suriye’de istikrar sağlanması için gerekli olduğu konusunda fikir birliğine vardığını ifade etti. Özellikle IŞİD gibi aşırı grupların Suriye’de yeniden güç kazanmaması için iletişimin önemli olduğu vurgulandı.
İran da Esad’ın müttefiklerinden biri olarak Suriye’deki yeni liderlikle doğrudan iletişim kurduğunu doğruladı. İranlı bir yetkili, iki ülke arasında düşmanlık içeren bir çizginin önlenmesi gerektiğini belirtti.
Rusya’nın da Suriye’deki askeri üslerinin ve diplomatik tesislerinin güvenliğini garanti altına almak için grupların liderlerinden güvence aldığı bildirildi.
Katar’ın arabulucu rolü, ülkenin geçmişte Hamas ve Taliban gibi gruplarla Batı arasındaki arabuluculuk rolünü üstlenen ülkenin aşina olduğu bir pozisyon.
Katar Dışişleri Bakanlığı, HTŞ ile temaslarına ilişkin yorum yapmadı. Mısır, Türkiye, Ürdün, Suudi Arabistan ve Rusya dışişleri bakanlıkları da Cumartesi toplantısı hakkında sorulara yanıt vermedi.
HTŞ, dokuz yıl önce El Kaide ile bağlantılı bir terör örgütü olarak listelenmiş olsa da son yıllarda bölgesel dengeler nedeniyle daha geniş çaplı bir diplomatik ilişki arayışı içine girdi.
ABD, Avrupa Birliği, Türkiye ve BM’nin HTŞ’yi hala terör örgütü olarak sınıflandırması, bu temasların geleceğini şekillendirecek kritik bir unsur olarak öne çıkıyor.
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ankara’nın tüm “bölgesel aktörler ve taraflarla” koordinasyon içinde olduğunu açıkladı ancak HTŞ’yi doğrudan isimlendirmedi.
Uzmanlar, bu tür temasların bölgesel istikrar ve insani yardım koridorlarının işlerliği açısından hayati önem taşıdığını belirtiyor. Ancak HTŞ’nin terör listesinde olması, diplomatik süreçleri karmaşıklaştırmaya devam ediyor.