Uğur Meleke, maçın kırılma anının 62. dakikadaki Maximin-Dzeko hamlesi olduğunu düşünüyor. Bir saat boyunca sahada kaybolan En-Nesyri’nin çıkmasıyla oyuna iki golcü katıldı ve oyun dengesi sağlandı. Amrabat’ın muhteşem asisti ve Tadic’in kalitesi sayesinde son dakikada 1 puan kurtarıldı.
Gürcan Bilgiç, En-Nesyri’nin uzak oynaması nedeniyle “oyun kurucu” olmak zorunda kaldığını belirtiyor. Ancak bu onun beceremediği bir alandı. Hakem, Türkiye’de olsaydı Kadıköy’e gelemezdi. Mourinho’nun değişiklikleriyle güçlenen Twente’nin hafta sonu maçına dikkat etmek gerekiyor. Amrabat liderliğindeki Fenerbahçe defansı için “helal olsun” diyor Bilgiç. Sonuç olarak, kaybetmemesi gereken bir maçı kaybetmemek önemliydi ve bu sağlandı.
İbrahim Yıldız, hakemin kötü bir yönetim gösterdiğini belirtiyor. Birçok faulü görmezden geldi ve fazla sarı kart verdi. Mourinho’nun değişiklikleriyle fiziksel gücünü artıran Roma, zaman zaman rakip ceza alanına girdi ancak gol atamadı. Fenerbahçeli oyuncular şut çekmekten kaçındı. Son dakikalarda ev sahibi takım oyun temposunu düşürdü. Fenerbahçe, beklenenin aksine daha iyiydi ve son ana kadar gol aradı. Hollanda deplasmanındaki oyunları, Türkiye’deki performanslarından daha iyiydi. Livakovic, Becao ve Amrabat büyük beğeni topladı.
Ömer Üründül, çok önemli bir puan kazanıldığını belirtiyor. Bu puanın en önemli katkısını kaleci Livakovic sağladı. Geri dörtlü iyi mücadele etti. Amrabat henüz tam hazır değil ancak yetenekli ve soğukkanlı bir oyuncu. Szymanski istekliydi ancak düzensizliğini gideremedi. Avrupa takımları fiziksel olarak bizden çok üstün.
Engin Verel, Twente deplasmanından alınan 1 puanın başarı olarak gösterilemeyeceğini düşünüyor. Fenerbahçe Avrupa’da başarılı olmak istiyorsa futboluyla rakiplerine niyetini belli etmeli. Ancak son iki maçtaki performans bunu göstermiyor. Ancak Verel, takımın toparlanacağına inanıyor. Umarım o zamana kadar iş işten geçmez. Son olarak Verel, birbirini yiyen yöneticilere göndermede bulunuyor.