Kadına Yönelik Şiddet
Kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet, Türkiye’nin ve dünyanın uzun yıllardır süregelen sorunlarıdır. Medyada her gün kadın cinayetleri ve şiddet haberleri yer almaktadır. Bu şiddeti sokakta görür, evinizin yan dairesinden gelen sesleri duyarsınız. Hatta bazen bu şiddete siz bile maruz kalırsınız.
Etrafımızdaki hikayelerden ve uluslararası verilerden, her üç kadından birinin hayatı boyunca en az bir kez şiddete maruz kaldığı anlaşılmaktadır.
2024 yılının sonunda yapay zekanın konuşulduğu, “Yapay Zeka işimizi elimizden alacak mı?” sorularının sorulduğu, insanların para ödeyerek uzaya gittiği bir zamanda kadınlar hâlâ sadece cinsiyetleri nedeniyle öldürülüyor.
25 Kasım, Birleşmiş Milletler tarafından 1999 yılında şiddeti önlemek ve farkındalık yaratmak amacıyla “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” ilan edilmiştir. Birleşmiş Milletler Kadın Birimi’nin (UN Women) son raporuna göre 2023 yılında dünyada her 10 dakikada 1 kadın eşi veya aile üyeleri tarafından öldürülmüştür. Dünya çapında 2023 yılında her 10 dakikada 1 kadın öldürüldü.
Dijital anıt “Anıt Sayaç”ın verilerine göre, Türkiye’de 2024 yılına kadar 401 kadın öldürüldü. Ülkemizde 2023 yılında 417, 2022 yılında 408, 2021 yılında 433, 2020 yılında 430 kadın öldürüldü. Bu kadınların geride bıraktıkları hayatlar vardı; yüzlerce aile kızını, kardeşini, birçok çocuk annesini kaybetti.
UN Women, 2023 yılında dünya çapında 85 bin kadının öldürüldüğünü açıkladı. Bu cinayetlerin %60’ı eşleri veya aile üyeleri tarafından işlenmiştir. Bu korkunç veriler, dünyada her gün 140 kadın ve kız çocuğunun eşi veya yakın bir akrabası tarafından öldürüldüğünü göstermektedir. Yani her 10 dakikada 1 kadın veya kız çocuğu öldürülmektedir. 2022 yılında dünya çapında yaklaşık 48 bin 800 kadın ve kız çocuğu eşleri veya aile üyeleri tarafından öldürülmüştü.
Kadın cinayetlerinin en yüksek olduğu kıta Afrika’dır. UN Women Direktörü Sima Bahous, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin önlenebilir olduğunu vurgulayarak, “Güçlü mevzuat, hükümetlerin daha çok hesap vermesi, sıfır tolerans kültürü ve kadın hakları örgütlerine daha çok ihtiyacımız var” demiştir.
Kadınlar ve kız çocuklarına yönelik şiddete ilişkin ulaşılabilir veriler korkunç gerçekleri gözler önüne seriyor…
Yakın partnerler tarafından maruz kalınan şiddet: Kadınlara yönelik şiddetin çoğu partnerleri, eski partnerleri veya yakınları tarafından işlenmektedir. 15 yaş ve üzeri 640 milyondan fazla kadın yakın partner şiddetine maruz kalıyor.
Tüm kadın cinayetlerinin %55’i yakın partnerler veya aile üyeleri tarafından işlenirken, tüm erkek cinayetlerinin sadece %12’si özel alanda işleniyor.
Kadınlar ve kız çocukları evlerine bile güvende hissedemezken, iklim değişikliği, çatışmalar nedeniyle yerinden edilme, kaynak kıtlığı ve gıda güvensizliği gibi sorunlar kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet riskini artırmaktadır.
İklim değişikliği nedeniyle yerinden edilen kişilerin %80’inin kadın olduğu tahmin edilmektedir.
Çatışmalardan etkilenen bölgelerde çocuk evlilik oranları yüzde 4 daha yüksektir.
Dünya çapında kadınların %6’sı eşleri veya eşleri dışındaki biri tarafından cinsel şiddete maruz kalıyor.
Dünya çapında 15-19 yaş aralığındaki yaklaşık 15 milyon ergen kız, cinsel ilişkiye zorlanıyor.
Bu şiddetle mücadele etmek, mağdur ve hayatta kalan kadınların yaşamını desteklemek bazı maliyetleri de beraberinde getiriyor.
Özetle: 2025’e doğru ilerlerken, Türkiye ve dünya bir yanda Rusya-Ukrayna ile İsrail-Hamas çatışmalarının yarattığı tedirginliği yaşıyor, diğer yanda teknolojik gelişmeler ve yapay zeka çalışmalarının hayatımıza getirdiği ve getireceği kolaylıkları tartışıyor.
Sonuç: Dünyalı canlılar olarak Dünya dışında yaşamanın bile yolunu buluyoruz, ancak kadınların ve kız çocuklarının şiddet uzaktan, cinayete kurban gitmediği bir dünya yaratamayız.