İstanbul’da Yenidoğanların Ölümüne Neden Olan Sanıkların Duruşması
22’si tutuklu 47 sanığın yargılandığı davada, yenidoğan bebekleri anlaşmalı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve kusurlu davranışlarda bulunan sanıklar arasında Fırat Sarı ve İlker Gönen de bulunuyor.
17 Bin Yıl Hapis İsteniyor
İstanbul Bakırköy Adliyesi’nde 21. Ağır Ceza Mahkemesi Salonu’nda görülen duruşmaya sanıklar, mağdurlar ve müştekiler ile taraf avukatları katılıyor. 19 özel hastanenin yer aldığı davada sanıklar hakkında 17 bin yıl hapis cezası isteniyor.
Hemşire Gök’ün Savunması
Duruşmada ilk olarak sanık hemşire Hasan Basri Gök savunmasını yaptı. Hakkındaki sahtecilik ve örgüt üyesi olmak suçlamalarına ilişkin savunmasında, gördüklerini ve duyduklarını aktardığını söyledi.
Epikriz raporlarını değiştirme konusuna değinen Gök, “Excel üzerinden bebeklerin bilgilerini birleştirip istenilen bilgileri düzenleyerek geri gönderiyorduk” ifadelerini kullandı.
Sanık ayrıca Fırat Sarı ile ilişkisi hakkında da şunları söyledi: “Normal hemşiresiydim. Son 6 aydır epikriz raporlarını yazdım ve aynı zamanda şoförlüğünü yaptım.”
İlaç Satışından 40 Bin Lira Kazanç
Gök, savunmasında hastanedeki ilaçların da Doğukan ile birlikte satıldığını belirtti. “İlaç satışından 40 bin lira para kazandık” diyen sanık, ilaçları alırken hastanenin haberi olduğunu öne sürdü.
Sanık, ilaçların sistemden düştüğünde herkesin haberi olduğunu ve bu nedenle hastanenin cirosunun arttığını iddia etti.
Doktor Gökmen’in Müdahalesi
Gök, bir konuşmasında “Çocuğu öldür” ifadesinin kullanılmasıyla ilgili olarak, “Nabzı düşüktü, bebeği görmediğim için öyle konuşmuşumdur” diye savundu.
Sanık ayrıca basamakları düşürme nedenlerini “Dikkat çekmemek için” olarak açıkladı.
Duruşma sanıkların çapraz sorgularıyla devam etti.
Savcının Soruları
Savcı, Gök’e “Sağlıklı bebekleri entübe ediyorsunuz mu?” sorusunu yöneltti. Sanık bu iddiayı yalanlarken, bir konuşmasında “Artık bıktım, sapasağlam bebekleri entübe ediyorsunuz” dediğini kabul etti.
Ölümün Sorumlusu Doğukan
Gök, Opara bebeğin ölümüne ilişkin olarak da “Bebek bir günde ex oldu. Yenidoğan servisine sevk edilmemesi gerekiyordu. Şehmuz hoca ilgilenmedi. Zaten hiçbir bebekle ilgilenmiyordu. Epikrizini Doğukan’la birlikte ben yazdım” ifadelerini kullandı.
Sanık ayrıca soruşturmadan bilgi aldığını belirten Doğukan hakkında “Doktor gibi konuşuyordu” dedi.
Gök’ün Tahliye Talebi
Hasan Basri Gök’ün avukatı, müvekkilinin tutuklu kaldığı süre göz önüne alınarak tahliyesini istedi.
İlk Celsede Neler Yaşandı?
Duruşmanın ilk gününde çete lideri Fırat Sarı, kimlik tespiti sırasında bekar olduğunu ve aylık gelirinin ortalama 400 bin lira olduğunu söyledi. İlker Gönen ise evli ve üç çocuklu olduğunu, mesleğinin ise doktor olduğunu belirtti.
Birinci Hastanesi’nde çalışan hemşire Hakan Doğukan Taşçı, savunmasında suçlamaları kabul etmedi. “Doktor istemi olmadan ilaç istediğim yönündeki iddia doğru değil, talepleri de kabul etmiyorum” diyen Taşçı, “Evrak üzerinde daha fazla para almak için oynamalar yapılıyor” dedi.
Taşçı ayrıca, “Yoğun bakımda gece bilakis doktor durmuyor. Acil müdahale olması gerektiğinde biz müdahale ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Sanık, hastane sahiplerinin para kazanmak istediğini vurgulayarak, “Sevkiyatı yapılan bebek, sevkiyatını doktor Sarı’nın yaptığını biliyorum” dedi.
Komisyon Fırat Sarı’ya
Taşçı, aileden fazla para alınma muhabbetine ilişkin olarak, Fırat Sarı’nın hastaneye 20 bin lira ödeyerek komisyonu kendisine aldığını belirtti.
Sanık, “Olay duyulduğunda Fırat Sarı, olay üzerime kalmasın, hastane yönetimi duymasın şeklinde talimat verdi. ‘Ölürse başımıza sıkıntı olacak’ mesajlaşmalarına karşı şunu söylemek isterim, gelen hasta bebek yabancı uyrukluydu ve doğuştan kalp rahatsızlığı vardı. Bu nedenle, hastanın sevk edilmezse öleceğini belirttim” diye konuştu.
Denetimden Geçiş
Taşçı, denetim sırasında kimseden emir almadığını söyleyerek, “Bir arkadaşımla sohbet ediyorum olay bu şekilde” dedi.
Sanık, “Buradan kafamıza göre bir hasta listesi belirledik, bu çocuk nasıl bir şey mesajı üzerine, basamak listesi hasta şablonu ve kötü hasta şablonu var, bizden yazılı istemiyorlardı” ifadelerini kullandı.
SGK’ya Dolandırıcılık
Taşçı, hastanın 5 günlük entübe iken 10 günlük gösterildiğini, SGK’nın daha fazla para ödemesini sağlamak için daha fazla entübe yazdıklarını söyledi.
Sanık ayrıca hastanede biriken ilaçları sattıklarını ve SGK’yı dolandırmak gibi bir amaçlarının olmadığını öne sürdü.
Borç Yüzünden Naaş Verilmedi
Taşçı, bir çocuğun ölümünün ardından ailenin borcu yüzünden naaşının verilmediğini söyledi. Sanık, hastane yönetimiyle konuşarak naaşın verilmesini sağladığını belirtti.
Yoğun Bakımın Dolu Olması
Taşçı, “Yoğun bakım ne kadar doluysa hastane o kadar çok kazanıyor, tabii ki bu yüzden hastaneleri doldurmamızı istiyorlar” dedi.
Çek Fişi Gitsin
Sanık, Batuhan Çelik adlı bir hemşire yardımcısının kendisini arayarak, bir doktorun “Çek fişi gitsin” dediğini söyledi. Sanık, çocuğun öldüğünü ve aileye böyle bir durum olmadı gibi gösterildiğini belirtti.
Hastanelerin Denetimden Geçmesi
Taşçı, “Hastane yönetimi, ölen kişinin ölüm saatini biraz ileriye çekmemi söyledi. Sebebi de hastanede doktor yoktu” ifadelerini kullandı.
İstenen Ceza
İddianamede, şüpheliler Fırat Sarı ve İlker Gönen’in 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9’ar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.