Olay
31 Ekim Perşembe akşamı, Muhammed Mutluay İstanbul Ataköy’deki çalışma ofisinden çıkarak arkadaşlarıyla halı saha maçına gitmek üzere yola çıktı.
Mutluay, arkadaşlarıyla birlikte seyir halindeyken Küçükçekmece’nin Bağlar Caddesi’nde saat 23.30 sıralarında iki grup arasında çıkan silahlı çatışmanın ortasında kaldı.
Mutluay’ın aracına arka stop lambasından giren ve başına isabet eden kurşunla hayatını kaybetti. Genç yaşta hayata veda eden Mutluay, kuzenleriyle fotoğrafçılık yapıyordu.
İddia
İddiaya göre, 10 gün önce aralarında sorun yaşadıkları kişiyi cadde üzerinde gören saldırganlar, bu kişiye kurşun yağdırdı. Ancak bu sırada arkadaşlarıyla birlikte oradan geçen Muhammed Mutluay, araç içerisinde başından vuruldu.
** Baba’nın Açıklaması**
“Ben 19 yaşına kadar büyütmüşüm çocuğumu. Gece gündüz çalışmışım. Yıllarımı vermişim, bu yaşa getirmişim. Tam meyvesini alacakken, evime gelin arabası gelecekken cenaze arabası geldi. Ben buradan İçişleri Bakanımıza, Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum. Lütfen bize, sesimize ses olsunlar. Yardım etsinler. Suçlular yakalansın. En kısa zamanda en ağır cezayı almalarını istiyorum. Ben gece uyku uyuyamıyorum. Yani bu kadar kolay mı? 19 yaşında pırıl pırıl evladım vuruldu. Bunun hesabını bana kim verecek? Suç mu yani? Halı sahaya top oynamaya gitmek suç mu? Benim çocuğum da aynı benim gibiydi. İşinden eve, evinden işe gidiyordu. Haftada bir defa top oynuyordu. Başka bir şey yoktu benim çocuğumun. Yani bu suçluları en kısa zamanda yakalanmasını istiyorum. Devletimizden rica ediyorum.”
** Anne’nin Açıklaması**
“Çocuğumu canlı gönderdim, cansız bedeni ile karşılaştım. Bir anne olarak bunları anlatmak imkansız. Bunu yaşayan anlar. Çocuğumun hayallerini gömdüler. Ben kıyamazken, tanımadığımız insanlar şahsiyetler kıydı. Ben devletimden bizim elimizden tutup suçluların en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Canımı yaktılar, canları yansın orada çürüsün, çıkamasınlar inşallah.”
** Arkadaşının Anlatımı**
“Biz o gün Ataköy’deki ofisimizden, Küçükçekmece’deki halı sahaya gidiyorduk. Olayın yaşandığı gece, yani saat 23.30 civarında navigasyonun bize gösterdiği yol üzerinden Bağlar Caddesi üzerinde seyir halindeyken, üç el silah sesi duydum. İkisi oradaki duran bir servis aracına, bir tanesi de bizim aracımıza denk geliyor. Arka stop lambasından girerek, sacı delerek benim yanımdan sıyırarak, öndeki Muhammed arkadaşımıza denk geliyor. Biz ilk başta olayı anlamadık. Daha sonra, hani Muhammed’den bir ses gelmediği için biz arabayı durdurduk. Ve daha sonrasında da başından vurulduğunu fark ettik. O an hani ilk müdahaleyi yapmaya çalıştık ama sağ olsun çevredeki vatandaşlar da yardımcı oldu bize. Hastane var çok yakında, direkt biz araçla hastaneye götürdük Muhammed’i. Hastaneye gittiğimizde, doktorları kurşunun beyninin içinde kaldığını söylediler. Sol arkadan girip sağ önde içeride kaldığını söylediler. Beynindeki bütün fonksiyonları neredeyse kaybettiğini söylediler.”
Kuzeninin Anlatımı
“Arkada 3 arkadaşım vardı. Yanımda kuzenim vardı. Halı saha maçına gidiyorduk. Seyir halindeydik zaten, 3 el ateş sesi duyduk. 2’sini duyarken zaten irkildik. 3’ncüsü bize isabet etmiş. O anda farkına varamadık zaten. Öyle bir noktadan girdiği için. Ben Muhammed ile sohbet ederken yanıma baktım. O halde görünce zaten arabayı durdurdum. Benim o anda zaten elim ayağım kitlenmişti. Arkadaşım Hüseyin anladı. Hastaneye de çok yakındık, ortalama bir buçuk dakikada hastaneye ulaştık. Canımdan öteydi. Her saniyemiz beraberdi. Hiç bir saniye ayrılmazdık. Çok büyük hayallerimiz vardı. Fotoğrafçıydık. Bütün hayallerimizi aldılar bizden. Sadece adalet istiyoruz. En ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz.”