Film izlerken ağlamak, ilk bakışta zararsız görünse de aslında ciddi sonuçları olabilir. Araştırmalar, duygusal olarak hassas kişilerde erken ölüm riskinin %10 daha fazla olduğunu ortaya koymuştur.
Nevrotiklik, kaygı, üzüntü ve korku gibi olumsuz duygularla ilişkilidir. Bununla birlikte, beyin ve vücut sağlığı üzerinde de olumsuz etkilere sahiptir. Kaygı, yalnızlık ve diğer endişe verici durumlarla bağlantılıdır.
Araştırmalar, yalnızlığın erken ölümün en önemli belirleyicisi olduğunu göstermiştir. Çünkü yalnızlık, kasıtlı kendine zarar verme, solunum ve sindirim sistemi sorunlarına yol açabilir. Nevrotiklik bozukluğunun ruh hali dalgalanmaları ve bıkkınlık gibi diğer belirtileri de daha yüksek ölüm riskiyle bağlantılıdır.
Bu durumun erkeklerde daha belirgin olduğu ve özellikle 54 yaş altı ve üniversite diploması olmayan kişilerde daha sık görüldüğü bulunmuştur.
Florida Eyalet Üniversitesi liderliğindeki bir araştırma ekibi, İngiltere Biyobankası’ndan alınan yaklaşık yarım milyon kişinin verilerini inceledi. Veritabanı, genetik, yaşam tarzı ve sağlık bilgileri gibi biyolojik örnekler içeriyordu.
Ekip, 2006-2010 yılları arasında Biyobanka’ya kayıtlı yaklaşık 500.000 kişinin nevrotiklik seviyelerini değerlendirdi. Nevrotiklik, kaygı ve depresyonla ilişkiliyken, yalnızlık erken ölümün en önde gelen nedenlerinden biri olarak belirlendi.
Katılımcılar 17 yıl boyunca takip edildi ve nevrotiklik puanları ile hayatta kalma verileri karşılaştırıldı. Sonuçlar, kişilik özelliklerinin ve bunları belirleyen faktörlerin erken ölümle güçlü bir bağlantısı olduğunu ortaya koydu.
17 yıllık takip döneminde, 500.000 kişiden yaklaşık 43.400’ü hayatını kaybetti. Ölüm yaşının ortalaması 70 olarak belirlendi. Ölümün önde gelen nedenleri kanser, sinir sistemi sorunları ve solunum ve sindirim sistemi hastalıklarıydı. 291 kişi kendine zarar vererek hayatına son verdi.
Ölüm ve yalnızlık arasında doğrudan bir bağlantı vardır. Ölüm yaklaştıkça izolasyon duyguları artabilir. Florida Eyalet Üniversitesi’nden geriatri profesörü ve araştırmanın kıdemli yazarı Antonio Terracciano, yalnızlığın nevrotikliğin diğer bileşenlerinden daha güçlü bir etkiye sahip olmasının şaşırtıcı olduğunu belirtti.
Sosyal izolasyonun fiziksel sağlığa yıkıcı etkileri olabilir. Yaşlı yetişkinlerde kalp hastalığı riskini %29, felç riskini %32 ve bunama riskini %50 artırabilir. Yalnızlık, günde 15 sigara içmeye eşdeğer bir erken ölüm riski yaratabilir.
Daha önceki araştırmalar, nevrotikliğin Alzheimer ve Parkinson gibi nörolojik hastalıkların yanı sıra felç, irritabl bağırsak hastalığı ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı gibi rahatsızlıkların da bir göstergesi olduğunu ortaya koymuştur. Bu son araştırma, nevrotiklik ve yalnızlığın insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkisine dair yeni kanıtlar sunmaktadır.