Giriş
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, halkın milli egemenliğe sahip olduğuna ve anayasa yapma gücüne sahip olduğuna vurgu yaparak, darbecilerin yaptığı anayasaların ilga edilemeyeceğini ileri sürmenin milli egemenliği ve demokrasiyi reddetmek anlamına geleceğini ifade etti.
Asli ve Tali Kurucu İktidar Tezi
Uçum, asli kurucu iktidarın ilk veya sonradan yeni anayasa yapan güce dendiğini, seçilmiş demokratik meclislerin ise yalnızca mevcut anayasayı değiştirme yetkisine sahip olduğunu belirtti. Bu görüş çerçevesinde, özellikler darbelerle ortaya çıkan asli kurucu iktidarın her türlü gerçekleşme biçimi meşru kabul edilmemelidir.
Bununla birlikte, asli kurucu iktidar görüşüne dayanılarak TBMM’nin yeni anayasa yapma yetkisi olmadığını savunanların, demokratik bir tutum olmadığını ve şiddeti meşrulaştırabileceğine dikkat çekti. Ayrıca, gayri meşru ve zora dayalı kuralları meşru hukuk olarak kabul etmenin büyük bir sorun olduğuna vurgu yaptı.
TBMM’nin Yeni Anayasa Yapma Yetkisi
Uçum, Türkiye’nin milli egemenlik ilkesine uygun olarak, halkın iradesinin tecelli ettiği TBMM’nin yeni anayasa yapmaya muktedir olduğunu ifade etti. TBMM’nin halk adına temsili bir kuruculuk yetkisinin kullanıldığını ve asli kurucu irade olan halk tarafından görevlendirilmiş olduğunu vurguladı.
Anayasalar Üstü Bir İlke Olarak Egemenlik Normu ve Yazılı Olmayan Norm Olarak Meşruiyet İlkesi
Egemenliğin kayıtsız ve şartsız millete ait olması hükmünün, anayasal bir norm olarak asla değerlendirilemeyeceğini, bu hükmün cumhuriyetin kuruluş ilkesi olduğunu ve hiçbir anayasa tarafından sınırlanamayacağını belirtti. Egemenlik normunun sadece anayasal normların üstünde değil, yazılı anayasaların ruhunu ve temel felsefesini oluşturması gereken temel norm niteliğine sahip olduğunu ifade etti.
Asli ve Temsili Kurucu İrade
Uçum, günümüzde asli kurucu iktidar kavramının yerine asli kurucu irade (halk), tali kurucu iktidar kavramının yerine temsili kurucu irade (seçilmiş meclis) kavramlarıyla çok daha güçlü şekilde ortaya çıktığını söyledi. Temsili kurucu irade kavramının, tali kurucu iktidar kavramından farklı olarak, sadece anayasa değiştirme yetkisine değil, asli kurucu iradenin onayına sunulmak şartıyla yeni anayasa yapma yetkisine de işaret ettiğini belirtti.
Yeni Anayasa Yapım Sürecinde İkili Nitelik ve Anayasa Yargısı
TBMM’nin yeni anayasa yapım sürecinde ikili bir niteliğe kavuştuğunu, biri cari anayasa tarafından “kurulmuş iktidar” niteliği, diğeri asli kurucu irade olan halk tarafından görevlendirilmiş “temsili kurucu irade” niteliği olduğunu ifade etti. TBMM’nin yeni anayasa yapım sürecinde eş zamanlı şekilde mevcut anayasaya göre kurulmuş iktidar olarak yetkilerini kullanırken AYM denetimine tabi olacağını, ancak temsili kurucu irade olarak yeni anayasa yapım sürecini yürütürken AYM denetimine bağlı olmayacağını belirtti.