Nilüfer Belediyesi’nin “Şairin Şiir Evreni” söyleşisi ünlü şair Adnan Özer’i ağırladı.
Nilüfer Belediyesi, “Şairin Şiir Evreni” söyleşi serisinde bu kez usta şair Adnan Özer’i ağırladı. Şiir kültürünü geliştirmeyi ve farkındalığını artırmayı amaçlayan söyleşiler, edebiyat dünyasının değerli isimlerini okurlarla buluşturmaya devam ediyor.
Söyleşi, Nazım Hikmet Kültürevi Şiir Kütüphanesi’nde gerçekleşti ve moderatörlüğünü Metin Celâl üstlendi. Adnan Özer, şiirle tanışmasını, edebi yolculuğunu ve şiir anlayışını paylaştı.
Çocuklukta Okuma Aşkı, Göçmenlik Kimliği
Çocukluğunda okumaya ailesinden kalan kitaplarla başladığını belirten Özer, “Taklit, okuma ve yazma yolculuğunda önemli bir basamaktır. Ailem 1951’de Bulgaristan’dan Türkiye’ye göç etti. Göçmenlik kimliğim şiirlerime de yansıdı” dedi.
Farklı Kültürlerle Buluşma
Şiire ilgisinin çocukluk yıllarında başladığını ifade eden Özer, memur bir ailenin çocuğu olarak sürekli doğuya tayin edilmenin onu farklı kültürlerle buluşturduğunu söyledi. Özer, “Üniversite yıllarımda, ‘Köyden gelip şair mi olacaksın?’ diyorlardı. Ama ben her zaman köyü savundum. Çocukken mutluluğu gördüm, sonrasında aynı mutluluğu pek göremedim” diye konuştu.
Küba Yolculuğu: Dönüm Noktası
Adnan Özer, şiir serüvenindeki kırılma noktalarından birinin 1978’de Küba’ya yaptığı seyahat olduğunu belirtti. Küba’nın kendisini masal diyarı gibi etkilediğini ifade eden Özer, “Çok etkilendim. Ancak 30 yıl sonra gittiğimde aynı hissi yaşayamadım. O devrimci ruh, bana büyük bir sorumluluk yükledi. Küba dönüşü bambaşka bir insandım” dedi.
Pablo Neruda’nın Etkisi
13 yaşında Pablo Neruda okumaya başladığını söyleyen Özer, yazarın kendisi üzerinde büyük bir etki bıraktığını belirtti. Özer, “Neruda, Nobel Ödülü’nü aldığında 13 yaşındaydım. O isim, bende büyük bir patlama yarattı. Şair olmamda en büyük etkenlerden biridir” dedi.
Söyleşinin sonunda Adnan Özer, okuyucularına ‘Kalbim bir ada olmaz mıydı sana?’ adlı şiir kitabını imzaladı.
