10 Yıl Sonra Mezarı Açılıyor
10 Ekim 2014 tarihinde kaldığı Silivri 5 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki koğuşunda ölü bulunan Cem Garipoğlu’nun mezarının açılması için düğmeye basıldı. Karabulut Ailesi’nin uzun süren hukuki mücadelesinin ardından Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, Garipoğlu’nun mezarının açılmasına karar verdi. Savcılık Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na talimat yazısı gönderdi.
Yetkililer Mezarlığa Geldi
Fethi kabir işlemi için görevlendirilen Cumhuriyet Savcısı, olay yeri inceleme ekipleri ve mezarı kazmak için görevlendirilen kişilerin mezarlığa gelmesiyle birlikte Garipoğlu’nun mezarı açılmaya başlandı.
Ölüm Raporunda “Asfiksi” Denilmişti
Kaldığı koğuşta intihar ettiği iddia edilen Cem Garipoğlu’nun cesedi, Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Otopsinin ardından hazırlanan raporda, Garipoğlu’nun ölüm nedeninin “başa poşet geçirilmesine bağlı ağız burun kapanması ve boyuna bağ tatbikine bağlı mekanik asfiksi” olarak açıklandı.
Kanlı Koltuk Pozu
Cem’in intihar ettiği iddia edilen olaydan sonra, kamuoyunda Cem Garipoğlu’nun ölmediğine ve kaçırıldığına dair iddialar yer bulmaya başladı. Cem Garipoğlu’nun ölümünden tam 7 yıl sonra yani 2021’de Garipoğlu Ailesi’nin “Kanlı koltuk” pozu ortaya çıktı.
Baba Karabulut’tan “Mezar Açilsın” Talebi
Ortaya çıkan bu kanlı koltuk pozu gündemde büyük yankı uyandırdı. Kamuoyunun büyük kesimi artık Cem Garipoğlu’nun ölmediğine inanmaya başladı. Cem Garipoğlu’nun cezaevinde intihar etmediğini ve kaçtığını öne süren Münevver Karabulut’un babası, Temmuz 2022’de avukatı Dr. Rezan Epözdemir aracılığı ile ilk suç duyurusunda bulundu.
Savcılık, “DNA Yüzde 99.99 Uyumlu” Dedi
Cem Garipoğlu’nun mezarının açılması talebini reddeden savcılık, Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi’nce yapılan incelemede ölen kişiden alınan DNA profili ile Cem Garipoğlu’nun anne ve babasından alınan DNA örnekleri arasında yüzde 99.99 uyum olduğunu belirtti.
Talep İkinci Kez Reddedildi
Kararın ardından Karabulut Ailesi’nin avukatı Dr. Rezan Epözdemir, ret kararına itiraz ederek şikayet dilekçesi verdi. Epözdemir’in 3 ay önce üst mahkemeye yaptığı itiraz başvurusuna üst mahkeme Cem Garipoğlu’nun mezarının açılmasına izin vermeyerek takipsizlik kararı verdi.
Adalet Bakanlığı’na Başvurdu
İki mahkemeden de ret kararı gelmesinin ardından baba Süreyya Karabulut, avukatı aracılığı ile şikayeti Adalet Bakanlığı’na taşıdı. Yapılan başvuruda iki mahkemenin ret kararının verildiğini, bu karara itiraz ettiklerini belirterek Cem Garipoğlu’nun mezarının açılması talebinde bulundu. Adalet Bakanlığı’nca, baba Süreyya Karabulut’un şikayet dilekçesinde talep ettiği Cem Garipoğlu’nun mezarı açılsın isteği reddedildi.
Açılmasına Karar Verildi
Soruşturmaya devam edildi. Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, yıllar sonra Cem Garipoğlu’nun mezarının açılmasına karar verdi. Savcılık Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na talimat yazısı gönderdi ve mezarın 3 Ekim’de açılmasını istedi.
Yakını Mezarda Olacak
Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı ayrıca mezarının açılacağı bugünle ilgili “Kimlik teşhisinde kullanılmak üzere ölenin yakınlarından veya komşularından birinin mezarlıkta hazır edilmesi” ve “Kamera ve fotoğraf çekimi yapılmak üzere olay yeri inceleme ekibi veya bu işlerde uzman kimselerin mezarlıkta hazır edilmesi” talimatını da verdi.
Cem Garipoğlu’nun 3 Tesadüfü
Cem Garipoğlu’nun mezarının açılacağı günün tarihi de ilginç bir tesadüfü ortaya çıkarttı. Cem’in Münevver ile yaptığı MSN yazışmalarında Cem’in 3 rakamına olan takıntısı dikkat çekiyordu. 5 Şubat 2009 günü Cem ile Münevver arasında geçen bir MSN yazışmasında, Cem Garipoğlu, mart ayının ortasında 3 günlüğüne İsviçre’ye gideceğini söylüyor.
Münevver de, ‘Mart ayı benim doğum günümün olduğu ay” diyor. Cem bunun üzerine, “Evet 3 Mart” diyor. Buna şaşıran Münevver, doğum gününün 7 Mart olduğunu belirtip Cem’e “Aklı 3’te gene de olsa İsviçre’ye gitme de kalmış, 3 3 3 gidiyor” diyor.
Sohbette 3 rakamına takılan Cem, Münevver’i 3 Mart’ta öldürdü. Bilgisayarından çıkan MSN kayıtlarına, “Zeytinburnu sürtüğü” ismini veren Cem, yedek bir dosyaya da “333” ismini koydu. Cem Garipoğlu’nun mezarının açılması da 3 Ekim gününe denk gelerek ilginç bir tesadüf oluşturdu.