Prostat kanseri, erkeklerde prostat bezinde hücrelerin anormal bir şekilde büyümesi nedeniyle gelişen bir kanser türüdür. Tıp dergisi Lancet’te yayımlanan araştırmaya göre, prostat kanseri teşhisi konulan kişi sayısı önümüzdeki 20 yıl içinde dünya genelinde iki kattan fazla artacak. 2020’de 1,4 milyon olan kanser hastası sayısı 2040’a kadar 2,9 milyona ulaşacak. 2020 yılında yaklaşık 375 bin kişinin prostat kanseri nedeniyle hayatını kaybettiğini kaydeden araştırmada, 2040 yılında bu sayının 700 bine ulaşacağı öngörülüyor.
Koç Üniversitesi Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. A. Erdem Canda, prostat kanserinin Avrupa’da erkeklerde en sık görülen ve ölüme yol açan 3. sıradaki kanser türü olduğunu söyledi. Prof. Canda, 2020 yılında dünyada yaklaşık 1,5 milyon yeni kanser vakası saptandığını ve bunların 400 bininin prostat kanseri olduğunu belirtti.
Yaş ilerledikçe prostatın büyüdüğünü belirten Prof. Dr. Canda, “Prostat büyümesi idrar şikayetlerine yol açıyor. Ayrıca prostat kanseri de gelişebiliyor ve her iki durumun semptomları birbirine benzeyebiliyor” dedi ve erken tanının önemini vurguladı.
Bazı prostat kanseri türlerinin vücuda sıçrayabildiğini söyleyen Prof. Dr. Canda, “Bu türleri zamanında tanıyamazsak kanser vücudun çeşitli bölgelerine yayılabiliyor. Bu yüzden amacımız prostat kanserini mümkün olduğunca erken, metastaz yapmadan tespit edip gerekli tedaviyi uygulamaktır” dedi.
Prostat kanserinin erken evrelerinde belirti vermeyebileceğini belirten Prof. Dr. Canda, “İlerlemiş kanser ise şu semptomlara yol açabilir:” diye konuştu:
Bu belirtilerin görülmesinin kişide kesin kanser olduğunu düşündürmemesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Canda, gece sık idrara kalkma, idrarı tam boşaltamama ve kesik kesik idrar yapma gibi semptomların prostatın iyi huylu büyümesinden de kaynaklanabileceğini söyledi.
Prostat kanseri tanısının PSA testi ve üroloji muayenesiyle konulabileceğini belirten Prof. Dr. Canda, şüpheli durumlarda biyopsi yapıldığını söyledi.
Prostat kanserinin tedavisi, kanserin evresi ve yaygınlığına göre değişir. Tedavi seçenekleri arasında cerrahi, radyoterapi, fokal tedaviler ve akıllı ilaç tedavisi yer alır.
Prof. Dr. Canda, “Cerrahi, erken evre prostat kanserinde sıklıkla kullanılan bir tedavi yöntemidir. Robotik cerrahi ile hastayı kanserden kurtarma oranımız artıyor. Ameliyat sonrası kanama ve komplikasyon oranları daha düşük, iyileşme süresi daha hızlı ve hastanede kalma süresi daha kısa” diye konuştu.
Radyoaktif ışınlarla kanseri tedavi eden radyoterapi, özellikle ileri yaştaki hastalar veya ameliyat olamayacak durumdaki kişiler için etkili bir alternatiftir.
Fokal tedaviler, prostat kanserini hedef alan ve yalnızca kanserli bölgeyi tedavi eden yöntemlerdir. Bu yöntemler arasında kriyoterapi, lazer tedavi ve HIFU tedavisi yer alır.
Akıllı ilaç tedavisi, ileri evre prostat kanserinde kullanılır. Bu ilaçlar, kanser hücrelerinin büyümesini durdurur veya kanser hücrelerini öldürür.
Prof. Dr. Canda, erkeklerin 50 yaşından itibaren yılda bir kez PSA testi yaptırması gerektiğini vurguladı. “PSA testinin maliyeti çok düşüktür. Bütün devlet kuruluşlarında ücretsiz yapılır. Türkiye’nin her yerinde bu teste ulaşmak mümkündür” dedi.
Prostat kanseri riski olan kişiler için tarama sıklığının artırılması ve düzenli kontrollerin yapılması önemlidir. Risk faktörleri arasında yaş, aile öyküsü ve genetik yatkınlık yer alır. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve sigarayı bırakmak prostat kanseri riskini azaltmaya yardımcı olabilir.