Yerel halk, bu ışıkların kocası ölmüş bir kadının hayaletinin tuttuğu fenerin yansımaları olduğuna inanıyor. Ancak bilim insanları, bu doğaüstü görünen ışıklar için bilimsel bir açıklama sunuyor.
Son araştırmalar, bu esrarengiz ışıkların, insanların hissedemeyeceği kadar küçük depremlerden kaynaklanabileceğini öne sürüyor. Dünya çapında gözlemlenen bu ışıklar, ışık sütunları, parlayan küreler ve kıvılcımlar gibi çeşitli şekillerde görülebiliyor.
Bazı bilim insanları, ışıkların yer altından salınan metan veya radon gazlarının tutuşması veya depremler sırasında oluşan elektrik deşarjları nedeniyle ortaya çıkabileceğine inanıyor.
ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu’ndan Dr. Susan E. Hough, Summerville’de görülen “hayalet ışıkların” bölgedeki sığ fay hatları ve demiryolu raylarıyla bağlantılı olabileceğini öne sürüyor. Dr. Hough, eski gazete haberlerini ve tarih kitaplarındaki ışıklar hakkındaki anlatımları inceledi ve bunları bölgedeki depremlerle karşılaştırdı.
Araştırma, 1950’li ve 1960’lı yıllarda bölgede kapıları çarpan, ürkütücü sesler çıkaran ve ışıklı kürelerin görüldüğüne dair raporlar olduğunu ortaya koydu. Bu tarihlerde bölgede 3,5 ila 4,4 büyüklüğünde depremler de kaydedildi.
Dr. Hough’a göre, sığ depremler sırasında radon veya metan gibi suda çözünebilen gazlar yer altından salınabilir. Bu gazlar statik elektrik kıvılcımı veya kaya hareketleri nedeniyle tutuşarak ışık fenomenine neden olabilir.
Bu teori, ışıkların genellikle gece görülmesini ve bazen de fısıltı benzeri seslerin duyulmasını açıklayabilir.