Güneş’in devasa atmosferinde yaklaşık 800 bin kilometre genişliğinde bir delik tespit edildi. NASA teleskopları tarafından görüntülenen bu dev yarık, Dünya’ya doğru hızla hareket eden Güneş rüzgarları püskürtüyor.
Güneş koronasındaki delikler, manyetik alanların açılarak radyoaktif plazma rüzgarının uzaya yayılmasına izin veren bölgelerdir. Bu delikler, tutulamayan sıcak gazların uzaya akması nedeniyle daha koyu görünür.
Dünya’nın çapının 62 katından daha geniş olan bu yeni koronal delik, saniyede 500 kilometreden daha hızlı hareket eden Güneş rüzgarları yayıyor.
Uzaydaki parçacık akışlarını izleyen Spaceweather.com’a göre, bu akışın ilk dalgası 31 Ocak’ta Dünya’ya ulaştı ve küçük bir jeomanyetik fırtınaya neden oldu. Plazma dalgasının 31 Ocak’tan itibaren üç gün boyunca yüksek enlemlerde kutup ışıklarına yol açması bekleniyor.
Güneş’teki patlamalar, koronal kütle atımları adı verilen parçacık salınımına neden olur. Bu radyoaktif parçacıklar uzaya saçılır ve Dünya’ya ulaşarak gezegenin manyetik kalkanıyla etkileşime girer.
Bu etkileşim, Güneş fırtınası olarak bilinir ve görkemli kuzey ışıklarına yol açar. Ancak daha şiddetli Güneş fırtınaları GPS sistemlerini ve radyo dalgalarını bozarak iletişimi kesintiye uğratabilir ve hatta elektrik kesintilerine neden olabilir.
NASA ve NOAA yakın zamanda Güneş’in “solar maksimum” aşamasına girdiğini açıkladı. Bu, yıldızın 11 yıllık aktivite döngüsünün zirvesine yaklaştığı anlamına gelir. Bu da yakın zamanda daha fazla lekenin ve patlamanın oluşabileceğini ve Güneş fırtınalarının artabileceğini gösterir.
Bu süreçte kutup ışıklarını Dünya’nın daha düşük enlemlerinden de görmek mümkün olabilir.
Güneş, sakin ve fırtınalı geçen 11 yıllık döngülerden geçer. Yıldızdaki patlamaların ve lekelerin minimum seviyeye indiği dönemlere “solar minimum” denirken, lekelerin arttığı ve patlamaların sıklaştığı evrelere “solar maksimum” adı verilir.
