Güney Kore uzun çalışma saatlerini yeni bir eğlence kültürüyle dengeliyor

Güney Kore uzun çalışma saatlerini yeni bir eğlence kültürüyle dengeliyor
Yayınlama: 15.01.2025 15:54
A+
A-

Güney Kore’nin Çelişkili Boş Zaman Kültürü

Dünyanın en uzun çalışma saatlerine sahip ülkelerden biri olan Güney Kore, “gwarosa” gibi aşırı çalışmadan kaynaklanan ölümleri tanımlayan terimler nedeniyle tartışmaların odağı haline geldi. Ancak bu yoğun çalışma temposunun ortasında, Güney Kore toplumu, günlük baskılara karşı denge sağlamayı amaçlayan yeni bir boş zaman kültürü geliştirdi.

Güney Koreli fotoğrafçı Kim Seunggu, bu “eğlence kültürü”nü “Daha İyi Günler” serisinde 15 yıldan uzun süredir belgelemekte. Kasvetli şehir manzaralarının önünde renkli ve neşeli sahneler sunan bu fotoğraflar, Güney Korelilerin dinlenme arayışını hassasiyetle yakalıyor.

Kim’in fotoğrafladığı yerler, bu dinlenme kültürünü yansıtmaktadır. Geleneksel Jangheung Hanok Havuzu’nda yetişkinler şamandıralarda dinlenirken, çocuklar suda oynuyor. Çiçekleri ve doğa parkurlarıyla ünlü Royal Azalea Hill ve Mulbit Park da ziyaretçilerini hem dinlenmeye hem de doğayla bağlantı kurmaya davet ediyor.

Kim’e göre festivaller ve açık hava etkinlikleri, köklerine bağlı modern bir kültürü yansıtıyor. “Bu kültür, Kore toplumunu en iyi şekilde temsil ediyor” diyor ve herkese açık alanların önemine dikkat çekiyor.

Güney Kore’nin eğlence kültürü, tarihsel bağlamından ayrı düşünülemez. Ülke, on yıllardır süren Japon sömürgeciliği ve Kore Savaşı’nın ardından 1980’lerde ve 1990’larda bir kültürel rönesans yaşadı. Bu dönemde Batı etkilerine daha açık bir yaklaşım ve toplumsal özgürlük arayışı ortaya çıktı.

Kim, Güney Kore’deki rekreasyonun Konfüçyüsçü değerlerin etkisiyle bireysellik ve topluluğun bir arada var olduğu bir dengeyi yansıttığını vurguluyor. Bu denge, boş zaman etkinliklerinin kamusal alanlarda yabancılar arasında paylaşılmasına olanak tanır.

Kim Seunggu, Güney Kore’deki yaşamın çelişkilerini objektifine yansıtıyor. Uzun çalışma günlerinin, dinlenme anlarının canlılığıyla oluşturduğu zıtlıkları fotoğraflarında etkileyici bir şekilde sergiliyor. Fotoğrafları, vatandaşların günlük zorluklarla başa çıkma konusundaki iyimserliklerini vurguluyor.

Kim, Joseon hanedanlığının tür tablolarından ilham alarak günümüzdeki yeniden canlandırma sahnelerini modern folklor olarak değerlendiriyor. Bu etkinlikler, yalnızca dinlenme imkanı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda iş ve dinlenme arasında denge kurmaya çalışan bir toplumun çağdaş hikayesini de anlatır.

Kim, “Erişilebilir alanlar ve paylaşılan kültür, orta sınıfın ruhunu yansıtıyor” diyor. “Daha İyi Günler” serisindeki fotoğraflar, yalnızca görsel bir belge değil, aynı zamanda toplumsal bir tarihtir.

Zorluklara rağmen, Güney Kore’deki boş zaman, aynı zamanda dayanıklılığın bir ifadesidir. Kim, vatandaşların iş baskıları altında neşe bulma yeteneğini, toplumsal iyimserliğin bir göstergesi olarak görüyor.

Kentteki yüzme havuzlarından çiçek festivallerine kadar, Kim’in fotoğrafları, geçici de olsa derin duygusal ve kültürel etkiler yaratan anları ölümsüzleştiriyor. Bu kareler, çalışma etiğiyle tanınan bir ülkede bile dinlenmenin bireysel ve kolektif refah için ne kadar önemli olduğunu hatırlatıyor.

Kim’in 50 fotoğrafını bir araya getiren “Daha İyi Günler” kitabı, dengeli bir toplum inşa etmede boş zamanın rolüne dair düşünmeye davet ediyor. Kim, “Boş zaman kültürümüze yansıyan tutku, iyileşme potansiyelini gösteriyor” diyor ve Güney Kore’nin daha adil ve insancıl bir topluma doğru ilerlerken karşılaştığı zorlukları ve fırsatları vurguluyor.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.