Alzheimer hastalığının toplumsal bir pandemiye dönüşmesiyle hafıza merkezleri olarak bilinen kliniklerin sayısı artıyor. Bu merkezler, hastalığa tanı konması, takibi ve seyrinin izlenmesi için kuruluyor. Türkiye’de de bu tür merkezler bulunuyor.
Nörodejeneratif hastalıkların tanısı zor olabilir. En sık görülen Alzheimer hastalığında yaş önemli bir biyolojik faktör. 65 yaş üstü nüfusun %10’unda hastalık görülürken, 85 yaşta bu oran %35’e çıkıyor.
Bu hastalıkların tanıları, sadece bu hastalıklarla ilgilenen üçüncül merkezlerde konuyor. Hem tanı hem de tedaviye yönelik çoklu yaklaşım hasta için faydalı oluyor.
“Demans”, kişinin bilişsel yeteneklerini kaybetmesine deniyor. Buna yol açan nedenler arasında en önemlisi Alzheimer hastalığı olsa da damar tıkanıklıkları, nadir sebepler veya Parkinson hastalığı da olabilir.
Klasik tedavilerin yetersiz kaldığı durumlarda nöromodülasyon ve bilişsel rehabilitasyon uygulanıyor. Nöromodülasyon, cerrahi müdahale olmadan beyne bilgi ve tedaviye yardımcı cihazlar takılması anlamına geliyor. Bilişsel rehabilitasyon ise bilişsel işlevlerin geri kazanılmasını amaçlıyor.
ABD’de başlatılan bir aşı tedavisinin hastalığın ilerleme sürecini %30 kadar yavaşlattığı yönünde sonuçlar var. Ancak bununla ilgili de bazı yan etkiler bulunduğu belirtiliyor.
Günümüzde Alzheimer tedavisinde kullanılan ilaçlar sadece birkaç aylık iyileşme sağlıyor. Ancak yeni tedaviler, seyri yavaşlatıcı etkisiyle umut veriyor. Dünya Sağlık Örgütü, hastalığın 70 yaşında yakalanması yerine 75 yaşına kadar geciktirilmesini öneriyor.
Nöromodülasyon tedavisi, klasik ilaç tedavisi, bilişsel rehabilitasyon tedavisi ile beraber beslenme ve günlük yaşam aktivitelerinin düzenlenmesinin çok iyi sonuç verdiği belirtiliyor.
Bütüncül tedavi yaklaşımının başarısı, ciddi bir aile desteğine ihtiyaç gösteriyor. Bu desteğin sağlanması her zaman mümkün olmuyor.
Batı ülkelerinde son zamanlarda Alzheimer insidansının yavaşladığına dikkat çekiliyor. Bu sonucun, hastalığa yönelik bilincin artmasından kaynaklandığı belirtiliyor.
Demans hastası yaşlılara hizmet veren bakım evi personelinin eğitim eksikliği de sorunlar arasında bulunuyor.
Merkezlerin amaçlarından biri, ailesinde nörodejeneratif hastalık olan gençlerin risk taşıyıp taşımadıklarını öğrenip önlem almalarını sağlamak.
Alzheimer hastalığı için kesin tanı belden su alarak konuyor. Kan testleriyle tanı koyma dönemine girilmek üzere.
Alzheimer hastası ama demans ve kognitif bozukluğu olmayan hastaları tedavi etme hedefi şu an için abartılı görülüyor.
Son dönem çalışmaları, Alzheimer hastalığının ilerlemesini yavaşlatma konusunda umut veriyor. Nöromodülasyon bu konuda elimizdeki büyük güçlerden biri.
Nörodejeneratif hastalıkların tedavisinde bireyselleştirmenin önemine dikkat çekiliyor.
Her Alzheimer hastasının doku harabiyeti farklı bölgelerde farklı alt tipleri bulunuyor. Bu karmaşık mekanizmaların aydınlatılması, bireysel müdahaleler için yol gösteriyor.
Fonksiyonel MRI çalışmalarıyla hastanın bozulan beyin networkleri saptanıyor.
Zihinsel faaliyeti ve sosyal ilişkiyi sürdürmenin önemine dikkat çekiliyor. Bağcılar Belediyesi’nin yaşlı bireylere yönelik kursları bu konuda iyi bir örnek.
Alzheimer hastası yaşlıların bakımlarının, bu konuda eğitimli personelin görev yaptığı merkezlerde yapılması öneriliyor.