Bugünün Çehov karakterleri miyiz? 

Bugünün Çehov karakterleri miyiz? 
Yayınlama: 23.12.2024 15:20
A+
A-

Bugünün Çehov Karakterleri Miyiz?

BeReZe Tiyatrosu’nun “Martı mıyım?” uyarlaması, çağımızın dönüşümlerinin gölgelerinde geçmişi kutsama eğilimindeki karakterleri sahneye taşıyor. Okul oyuncuları zamanı ve mekanı büken, karakterden karaktere süzülen ve hepimizin hayatındaki açmazlara ayna tutuyorlar.

Oyunun tanıtım metni, “Hepimiz bir çatırdamanın eşiğindeki Çehov karakterleriyiz” diyerek oyunun özünü veriyor.

Oyunu uyarlayan ve yöneten Elif Temuçin, “Nasıl devam etmeli?” sorusuna yeni anlatım biçimleriyle cevap arıyor.

Oyuncu kadrosunda Erkan Uyanıksoy, Sezin Akbaşoğulları, Sanem Öge, Tolga İskit ve Nazlı Bulum yer alıyor. Oyunun sahne arkası ekibi arasında Cemre Kaboğlu, İlayda Saran, Murat Kural ve Sezen Yeniçeri Can bulunuyor.

“Martı mıyım?” ABD’li yazar Shoshana Zuboff’un “Gözetleme Kapitalizmi Çağı” kitabında bahsettiği gelecek perspektifini yansıtıyor. Zuboff, “Hepimiz akıllı bir makine için mi çalışacağız, yoksa makine çevresinde akıllı insanlarımız mı olacak?” sorusunu gündeme getiriyor.

Elif Temuçin, 2025 yılında da insanların merak ve hevesinin azalmasıyla sanatın olumsuz etkilenebileceğini düşünüyor. Nazlı Bulum ise merak duygusunun devam etmesiyle sanatın güçleneceğine inanıyor.

“Martı mıyım?” oyununda, “Medvedenko: Siz neden her zaman karalar giyersiniz? Maşa: Hayatımın yasını tutuyorum. Mutsuzum.” diyalogu, oyunun temalarından biri olan insanlığın dertlerini vurguluyor.

Oyunun pop art ve absürt unsurlarla sahnelenmesi, günümüz insanının karmaşasını yansıtmayı amaçlıyor. Dekor ve kostüm tasarımı da bu doğrultuda şekillenmiş.

Elif Temuçin, oyunu “tiyatroya dair her şeyi sahnede çıplaklaştıran” bir yaklaşımla yarattığını söylüyor. Oyuncular oyunun içinde ve dışında hareket ederek, seyirciyi aktifleştiriyor.

Nazlı Bulum, oyunu “bugünün Çehov karakterleri” olarak tanımlıyor. Bugünün insanlarının da Çehov’un karakterleri gibi başarı, şöhret ve aşk gibi konularla boğuştuğunu ifade ediyor.

Oyun, “Aşk ise seni rezil de eder vezir de!” temasıyla insan duygularının iniş çıkışlarını yansıtıyor.

Elif Temuçin, sanatın soru sormak için var olduğunu söylüyor ve oyunun da seyirciye yeni sorular sordurmayı hedeflediğini belirtiyor.

Oyunun provalarında karakterlerin sürekli yeniden yorumlanması ve metnin ritmik yapısının keşfedilmesi, oyunun yaratım sürecini zenginleştirmiş.

Elif Temuçin, provaların “neden devam ediyoruz?” sorusunu sürekli zihninde tuttuğunu söylüyor.

Nazlı Bulum, oyunun final sahnesinin kendileri için çok özel olduğunu belirtiyor.

Elif Temuçin, oyunun en sevdiği bölümünün tombala sahnesi olduğunu söylüyor. Bu sahnede karakterlerin farklılıkları ve çaresizlikleri vurgulanıyor.

Nazlı Bulum ise Maşa’nın “Kim olduğunu bilmeyen, bu dünyaya ne için geldiği belirsiz Maşa’ya” repliğine özel bir ilgi duyuyor.

BeReZe Tiyatrosu, günümüzde tiyatro dünyasının seyirci tarafından zorlanma ve sanatçılar tarafından risk alma isteksizliği nedeniyle daha ön yargılı ve çeşitlilikten uzak olduğunu düşünüyor.

Elif Temuçin, “Martı mıyım?” oyunuyla denemeye devam edeceklerini ve seyirciden de sahiplenme beklediklerini söylüyor.

Nazlı Bulum, Sarı Sandalye ekibinin “Estragon Şapkasını Lucky’ninkinin Yerine Giyer ve Lucky’nin Şapkasını Vladimir’e Uzatır” oyununu öneriyor.

Elif Temuçin, gelecek projelerinden henüz kesinleşen bir şey olmadığını belirtiyor.

Nazlı Bulum, upcoming bir kısa filminin Sundance’te yarışacağını ve yapımcılığını üstlendiği “İnziva” filminin yakında vizyona gireceğini söylüyor.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.