Türkiye, dünya fındık üretiminin büyük bir kısmını elinde bulundurmasıyla bilinir ve bu nedenle fındık sektörü, ekonomik ve ticari açıdan önemli bir yere sahiptir. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bünyesinde faaliyet gösteren Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri (TKK), Türkiye’nin fındık stoklarını yöneten ve piyasaya arz eden temel kuruluşlardan biridir. Son zamanlarda, Tarım Kredi Kooperatifleri’nin (TKK) fındık piyasasına yönelik aldığı kararlar piyasalarda önemli bir tartışma ve dalgalanma yarattı.
Tarım Kredi Kooperatifleri, fındık stoklarını satma kararı alarak piyasaya büyük miktarda fındık sürme niyetini açıkladı. Bu karar, farklı kesimlerden farklı tepkiler aldı.
Kararın birinci etkisi, fındık fiyatları üzerindeki olası bir baskıya odaklandı. Bazı sektör temsilcileri, TMO’nun (Toprak Mahsulleri Ofisi) fındık satışının fiyatları aşağı çekebileceğini öne sürdü. Özellikle üreticiler, düşük fiyatlar nedeniyle gelir kaybı yaşama endişesi taşıyorlar. Diğer taraftan, bu kararın ihracatçılar ve sanayiciler için fındık maliyetlerinde bir düşüş sağlayabileceği ve böylece rekabetçiliği artırabileceği belirtiliyor. Ancak, fiyatların ne yönde hareket edeceği belirsizliğini koruyor ve piyasalarda dalgalanmaya neden oluyor.
İkinci bir tartışma noktası, TMO’nun fındık stoklarını satma kararının piyasaya arz edilen miktarın kontrol edilmesi konusunda ne kadar etkili olacağıdır. Bazıları, satışın fındık arzını artırarak piyasada bolluk yaratacağını ve bu sayede fiyatları düşüreceğini savunurken, diğerleri bu satışın piyasayı dengeleyebileceğini ve ani fiyat dalgalanmalarını engelleyebileceğini düşünüyor.
TMO’nun fındık satış kararı sektörde geniş çaplı bir tartışma ve belirsizlik yarattı. Bu kararın fındık fiyatlarına ve piyasa dinamiklerine olan etkisi, önümüzdeki günlerde yakından takip edilecek ve fındık üreticileri, ihracatçılar ve diğer paydaşlar arasında daha fazla tartışma ve değerlendirme olacak gibi görünüyor.
Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO), stoklarında bulunan 27 bin ton kabuklu fındığı satma kararı, fındık sektöründe çeşitli tepkilere neden oldu. Bu tepkiler, özellikle yeni sezon fiyatlarını etkileyebileceği endişesiyle ve alternatif ürünlerdeki üretim sıkıntılarıyla ilgili iki farklı bakış açısını yansıtıyor.
Bazı sektör temsilcileri, satış kararının yeni sezon fiyatlarını baskılayabileceği endişesini taşıyor. Özellikle Ulubey Ziraat Odası Başkanı Mehmet Ali Aydın, TMO’nun 130 TL’lik satış fiyatını “talihsiz bir açıklama” olarak nitelendiriyor ve bu fiyatın çiftçiye zarar verebileceğini vurguluyor. Maliyetlerin artmasına rağmen fındık fiyatlarının aynı seviyede kaldığını belirten Aydın, TMO’nun gelecek yıl için taban fiyatı belirleyebileceği endişesini dile getiriyor.
Ancak diğer bir bakış açısı, kakao ve badem gibi alternatif ürünlerdeki üretim sıkıntılarının fındık talebini artırabileceği yönünde. Fındık üreticisi ve brokeri Osman Çakmak, kakao ve bademde yaşanan hastalık nedeniyle çikolata üreticilerinin fındığa yönelebileceğini ve bu durumun fiyatları yukarı yönlü etkileyebileceğini öne sürüyor. Çakmak’a göre, serbest piyasada fındık fiyatları gelecek sezon açılışında 140-145 TL/kg civarında olabilirken, hatta 185 TL’ye kadar çıkabilir.
Ayrıca, Arslantürk Fındık Yönetim Kurulu Başkanı Sebahattin Arslantürk, uluslararası piyasalardaki koşulların fındık üreticisi lehine olduğunu belirtiyor. TMO’nun 130 TL/kg fiyat açıklamasıyla gelecek sezon için taban fiyatın yüksek olacağı sinyalini verdiğini ifade eden Arslantürk, fındık talebinin artmasıyla belki TMO’nun taban fiyat açıklamasına bile gerek kalmayabileceğini söylüyor. Ona göre, önemli olan fındık sektöründe her paydaşın kar etmesidir.
Bu durum, fındık piyasasında önümüzdeki dönemde fiyatların nasıl şekilleneceğine dair belirsizlikleri de beraberinde getiriyor. TMO’nun aldığı bu kararın sektördeki tüm aktörler üzerinde nasıl bir etki yaratacağı ve fındık fiyatlarının gelecek sezon nasıl bir seyir izleyeceği, önümüzdeki dönemde yakından takip edilecek konular arasında yer alıyor.
