Son dönemde, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) politika yönündeki adımları yakından takip ediliyor. Fed Başkanı Powell’ın son açıklamaları, piyasalarda dikkatle değerlendiriliyor. Powell’ın “şahin tonlu” ifadeleri, faiz indirimlerine ilişkin beklentileri şekillendiriyor ve bu durum ekonomik görünüm üzerinde önemli etkilere sahip olabilir.
Powell’ın ifadeleri, bankanın faiz indirimlerine yakın zamanda başlamayacağı yönünde bir işaret olarak algılandı. Bu durum, piyasalarda faiz indirimi beklentilerinin ötelenmesine neden oldu ve bu beklentilerin gerçekleşmemesi, bazı çevrelerde endişe yarattı.
Özellikle, faiz indirimlerinin gecikmesinin ekonomide “sert iniş” riskini artırabileceği tartışmaları gündeme geldi. Sert iniş terimi, ekonomik aktivitede ani ve belirgin bir düşüşü ifade eder. Bu durum, işsizlik artışı, tüketici harcamalarında azalma ve şirketlerin gelirlerinde düşüş gibi olumsuz etkilerle sonuçlanabilir.
Faiz indirimlerinin gecikmesinin ekonomik büyümeyi olumsuz etkileme potansiyeli bulunuyor. Zira, düşük faiz oranları genellikle tüketici harcamalarını ve yatırımları teşvik ederken, ekonomiyi canlandırmaya yardımcı olur. Ancak, faiz indirimlerinin gecikmesi, bu olumlu etkilerin gerçekleşmesini geciktirebilir veya zayıflatabilir.
Ayrıca, Fed’in beklemeye devam etmesi, enflasyon ve işsizlik gibi ekonomik göstergelerdeki belirsizlikleri artırabilir. Bu da piyasalarda dalgalanmalara ve yatırımcıların güveninin zedelenmesine yol açabilir.
Ancak, Powell’ın belirttiği gibi, Fed’in politika kararları verilirken, ekonominin mevcut durumu ve gelecekteki risklerin dikkatle değerlendirilmesi gerekiyor. Dolayısıyla, faiz indirimlerinin zamanlaması konusunda aceleci olunmaması, ekonominin uzun vadeli sağlığı açısından önemli olabilir.
Fed’in faiz indirimlerine ilişkin beklentilerin ötelenmesi, ekonomik görünüm üzerinde belirgin etkilere sahip olabilir. Ancak, politika yapıcıların dikkatle değerlendirilmiş ve dengeli bir yaklaşımla hareket etmeleri, ekonominin istikrarını sağlama yolunda önemli bir rol oynayabilir.
ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell’ın son açıklamaları, faiz indirimine ilişkin beklentileri erteleyerek piyasalarda belirsizlik yarattı. Powell’ın şahin tonlu söylemleri, yakın zamanda faiz indiriminin gerçekleşmeyeceği yönünde endişeleri artırdı. Powell, enflasyon verilerine vurgu yaparak politika faizinin öngörülenden daha uzun süre yüksek seyredebileceği sinyalini verdi. Bu durum, Mayıs ayında faizlerin sabit kalacağına dair kesin bir bakış açısı oluştururken, Haziran ayındaki olası bir indirim ihtimali %15’e, Temmuz ayındaki ise %42’ye geriledi.
ABD’nin önde gelen varlık yönetim şirketlerinden Apollo Global Başekonomisti Torsten Slok, faiz indiriminin gerçekleşmemesi durumunda 2025 yılında sert bir ekonomik iniş riski taşıdığını belirtti. Slok, bu senaryonun piyasalarda yavaş bir ivme kaybına yol açabileceğini ve uzun süre yüksek faiz ortamında büyük kayıpların yaşanabileceğini vurguladı. Powell’ın açıklamaları, enflasyonla mücadele kapsamında uzun süredir devam eden yüksek faiz politikasının tüketici ve şirket bütçeleriyle bölgesel bankalar üzerinde sert bir etki yarattığını göz önüne serdi.
Powell’ın konuşması sonrasında, ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yaklaşık 7 baz puan artarak %4,67 ile 1 Kasım’dan bu yana en yüksek günlük kapanışını gerçekleştirdi. Ayrıca, Fed’in politika faizine duyarlı iki yıllık tahvil getirisi, %5’in üzerine çıkarak dikkat çekti. Powell’ın şahin açıklamalarının etkisiyle Brent petrolün varil fiyatı %0,5 düşüşle 89 dolar civarında işlem görürken, spot altının ons fiyatı tarihi yüksek seviyesine yakın bir değer olan 2 bin 382 dolar civarında seyretti.
Powell ve Fed Başkan Yardımcısı Philip Jefferson’ın açıklamaları, enflasyonun beklenenden daha kalıcı olması durumunda politika faizinin mevcut kısıtlayıcı duruşunun daha uzun süre devam edebileceği yönünde bir işaret verdi. Ancak, ekonomik görünümün hala belirsiz olduğu ve verilere bağlı olarak politika kararlarının şekilleneceği vurgulandı. Powell, enflasyonun sürdürülebilir şekilde %2’ye doğru ilerlemesi için daha fazla güvene ihtiyaç duyulduğunu vurgulayarak politika faizini gevşetmeden önce daha fazla veriye ihtiyaç olduğunu belirtti.
Powell’ın son açıklamaları faiz indirimi beklentilerini erteleyerek piyasalarda belirsizlik yaratırken, enflasyon ve ekonomik verilerin yakından takip edilerek Fed’in politika duruşunun şekilleneceği önemli bir sürece girildiği gözlemleniyor.