Katar’dan Türkiye’ye Doğal Gaz Boru Hattı: Potansiyeller ve Engeller
SETA Vakfı araştırmacısı Büşra Zeynep Özdemir, Katar’ın doğal gaz açısından küresel önemine dikkat çekti. Küçük yüzölçümüne rağmen ülkenin Rusya ve İran’ın ardından dünyanın üçüncü büyük doğal gaz rezervlerine sahip olduğunu ve Rusya’dan sonra en fazla doğal gaz ihraç eden ikinci ülke olduğunu vurguladı.
Özdemir, Katar’ın doğal gaz ihracatını ağırlıklı olarak sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) formunda yaptığını belirtti. Ülkenin 2004’te faaliyete geçen Dolphin Gas projesi aracılığıyla Suudi Arabistan, Ürdün ve Suriye’ye gaz ihraç ettiğini, ancak Suriye İç Savaşı nedeniyle 2009’da gündeme gelen Katar-Türkiye Doğal Gaz Boru Hattı projesinin rafa kaldırıldığını hatırlattı.
Özdemir, Suriye’de istikrarlı bir rejim kurulması durumunda siyasi engellerin ortadan kalkacağını ancak projeyi maliyetli kılan uzun hattın inşası ve uluslararası piyasalardaki doğal gaz fiyatlarının rolünün kritik olduğunu söyledi. Türkiye’nin bölgedeki en büyük doğal gaz piyasalarından biri olduğunu ancak uzun süreli Rusya, İran ve Azerbaycan kontratlarının yanı sıra mevcut koşullarda yüksek talebin olmamasının projeyi zorlaştırdığını belirtti.
Özdemir, Avrupa’nın Rusya ile yaşadığı sorunlar nedeniyle uzun vadeli kontratlara mesafeli yaklaştığını ve 2050 Net Sıfır Emisyon hedefleri kapsamında yalnızca kömür termik santrallerine ikame olacak doğal gaz termik santrallerini desteklediğini vurguladı. Bu nedenle, AB’nin gelecekteki doğal gaz talebinin miktarını ve süresini öngörmesinin kritik olduğunu söyledi. Ayrıca, AB ülkelerinin altyapılarının birbirine bağlı olmadığını ve tüm ülkelerin mutabık olması durumunda bile Katar’dan gelecek gazın alıcı bulma ihtimalinin yüksek olduğunu belirtti.