Yapay Zeka’da 6 stratejik hedef

Yapay Zeka’da 6 stratejik hedef
Yayınlama: 28.11.2024 11:20
A+
A-

Ulusal Yapay Zeka Stratejisi Belgesi Yayımlandı

Yapay Zeka Eylem Planı 2024-2025

Türkiye’nin yapay zeka alanında ilk ulusal strateji belgesi olan Ulusal Yapay Zeka Stratejisi (UYZS) 2024-2025 Eylem Planı kamuoyuyla paylaşıldı.

“Müreffeh bir Türkiye için çevik ve sürdürülebilir yapay zeka ekosistemiyle küresel ölçekte değer üretmek” vizyonuyla hazırlanan Eylem Planı kapsamında 6 stratejik öncelik belirlendi:

  1. Yapay Zeka Uzmanlarını Yetiştirmek ve Alanda İstihdamı Artırmak
  2. Araştırma, Girişimcilik ve Yenilikçiliği Desteklemek
  3. Kaliteli Veriye ve Teknik Altyapıya Erişim İmkânlarını Genişletmek
  4. Sosyoekonomik Uyumu Hızlandıracak Düzenlemeleri Yapmak
  5. Uluslararası İş Birliklerini Güçlendirmek
  6. Yapısal ve İşgücü Dönüşümünü Hızlandırmak

Eylem Planı’nın Detayları

Bu stratejik öncelikler doğrultusunda 24 amaç ve 119 tedbir belirlendi. UYZS ile 2021-2025 yılları arasında Türkiye’de yürütülen yapay zeka alanındaki çalışmalar ortak bir zemine oturtularak tedbirler ve bu tedbirleri hayata geçirmek üzere güçlü bir yönetişim mekanizması oluşturuluyor.

Stratejinin uygulama süreci, Cumhurbaşkanı Yardımcısının başkanlığında toplanan “Yönlendirme Kurulu” tarafından koordine ediliyor. İlgili tüm paydaşların yer aldığı, YZ Ekosistemi Danışma Grubu ve teknik çalışma grupları da oluşturuldu.

Stratejinin uygulama detaylarının ortaya konduğu eylem planı, Yönlendirme Kurulu kararları doğrultusunda Sekretarya koordinasyonunda hazırlandı. Eylem Planı izleme ve değerlendirme süreci, eylem sorumlusu kurumların periyodik geri bildirimleri ile üç ayda bir gerçekleştiriliyor.

YZ alanının hızla dönüşen yapısı, Strateji için dinamik bir uygulama sürecini gerekli kılıyor. Hayata geçirilen yönetişim mekanizmasıyla, tüm paydaşların katılımıyla Türkiye için ortaya çıkabilecek fırsat, risk ve belirsizliklere hızlı cevap vermek gerekecek.

Uygulama süreci devam eden eylemler sayesinde; YZ projelerinin etkin ve etik ilkeler doğrultusunda yürütülmesi, YZ ekosisteminin olgunluk seviyesinin ve rekabet gücünün yükseltilmesi ile küresel ölçekte değer üretilmesi hedefleniyor.

Yapay Zekanın Tehdit ve Fırsatları

Yapay zekanın yol açtığı tehdit ve fırsatlara baktığımızda karşımıza çarpıcı bir tablo çıkıyor:

  • Yapay zeka ve biyoteknoloji alanları hızla ilerliyor; bilim ve teknolojinin çeşitli alanları arasındaki yakınlaşmalar muhtemelen daha fazla önemli atılımlara yol açacak görünüyor.
  • Yapay zeka destekli sistematik ve algoritmik dezenformasyon faaliyetleri vasıtasıyla toplumdaki hassasiyetler üzerinden siyasi, sosyal ve ekonomik yıkıcı faaliyetlerin derinleştirilmesi mümkün.
  • Dijital platformlarda deepfake teknolojisindeki sahtekârlıklar, gerçeğin manipüle edilmesi, kaynak olarak kullanılan gerçek kişilerin izinsiz olarak görüntülerinin başka amaçlar için kullanılması ve bu kişiler üzerinden olmayan bir gerçeğin üretilip kitlelerin aldatılması şeklinde çok boyutlu şekilde karşımıza çıkıyor.
  • Metaverse’in yol açabileceği bir başka tehdit ise toplum genelinde huzursuzluğa yol açma ve manipülasyonlara uygun ortamı sağlama ihtimali.
  • Artırılmış gerçeklik teknolojisini kullanacak kişilerin sisteme ilişkin güvenlik zafiyetleri ve riskler konusunda ayrıntılı şekilde bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi gerekiyor.
  • Kuantum bilgisayarlar, zor görevleri bir saniye gibi hızlı sürede tamamlayan kuantum bitleri kullanarak çağın makinelerinde daha hızlı çalışma ve bilgileri 100 bin kat daha hızlı deşifre etmeye olanak sağlıyor.

Ne Yapılmalı?

Gelecekte yapay zeka teknolojisini etkili ve etkin kullanan ülkeler gelişmişlik seviyesi açısından uluslararası rekabette birkaç adım öne geçmiş olacak.

Yapay zeka fırsat olduğu kadar aynı zamanda da ulusal güvenlik açısından büyük tehditler ve risk de içeriyor. Yapay zekaya ilişkin tehdit değerlendirmeleri şöyle yapılıyor:

  • Yapay zekâ teknolojileri kullanılarak geliştirilen silah sistemleri ülkeler için risk oluşturuyor.
  • Otonom silah sistemlerindeki gelişme, gelecekte devletlere istihbaratı toplama ve analiz etme, askeri alanda daha etkili araç ve gereç üretme, askeri lojistik ihtiyacını kolay şekilde karşılama, karmaşık siber saldırı yetenekleri geliştirme konusunda imkân ve kabiliyetler kazandıracak.
  • Yapay zekâ sistemleri, bilgi kirliliği ve dezenformasyonun yayılmasında da kapsamlı işlev görüyor.
  • Yapay zekâ destekli bilgi kirliliği ve dezenformasyon, milli güvenlik sorunu olma niteliğinin yanı sıra; insan onuru, demokratik süreçlerin sağlıklı yürütülmesi, etik değerler ve insan hakları gibi pek çok meseleyi de etkiliyor.

Hukuki Alt Yapı Kurulmalı

Yenilikçi dijital teknolojilerin gelişimi ve yaygınlaşması sonucunda iş ve toplum yaşantısında yapay zekânın etkisi artabilecek ve böylelikle bireyin karar verici rolünü de birçok alanda yapay zekâ üstlenebilecek.

Bu açıdan bakıldığında günlük hayatta insanlarla iletişim kurarak varlığını sürdürecek olan yapay zekâ sistemlerinin topluma uyumu açısından etik değer ve sorumlulukları görebilme, insanlara zarar verebilecek davranışları fark edebilme, iyiyi ve kötüyü anlayabilme kabiliyetine sahip olması gerekiyor.

Bu doğrultuda yapay zekânın üretilmesi ve geliştirilmesine yönelik olarak sorumlulukların ve etik değerlerin belirlenmesi konusunda ülkemizde hukuki bir alt yapının tesis edilmesi gerekiyor.

Kuantum Bilgisayarlar

Kuantum bilgisayarlar, zor görevleri bir saniye gibi hızlı sürede tamamlayan kuantum bitleri kullanarak çağın makinelerinde daha hızlı çalışma ve bilgileri 100 bin kat daha hızlı deşifre etmeye olanak sağlıyor. Şifrelenmiş verilerin kuantum sistemlerine açık olması nedeniyle bu bilgisayarların yaygınlaşması fikri ve ticari hayatta katkı sağlayabileceği gibi ciddi güvenlik sorunlarını da beraberinde getiriyor.

Türkiye’de kuantum bilgisayarlara yönelik tam bir farkındalık henüz oluşmadı. Bu konuda bir eylem planı hazırlanmasına yönelik fikri düzeyde dahi hazırlık yok. Ülkemizde Kuantum bilgisayar geliştirmeye yönelik girişimlerin desteklenmesi, dünyadaki gelişmelerin yakından izlenmesi, risk ve fırsatların takip edilmesi, bu doğrultuda kapsayıcı bir stratejinin geliştirilmesi yerinde ve doğru bir adım olacaktır.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.