"Pervasızca Fenerbahçe’nin hakkı yendi"

"Pervasızca Fenerbahçe’nin hakkı yendi"
Yayınlama: 06.11.2024 12:39
A+
A-

Ali Koç ve Fenerbahçe: Açık ve Dürüst Bir Söyleşi

Murat Ülker’in Soruları ve Ali Koç’un Cevapları:

1. Fenerbahçe Başkanı olarak imajınızdan memnun musunuz? Başkanlık döneminizde pişmanlıklar yaşadığınız oluyor mu?

Hayat, keşke diyecek kadar uzun değil. Fenerbahçe için yaptıklarımdan bir gün pişmanlık duymadım. Başkanlık makamında oturuyorsanız, “keşke” değil “iyi ki” dersiniz.

Fenerbahçe Başkanı iseniz, futbola sonuna kadar girmek zorundasınız. Bu konuda pişmanlığım değil, üzgünlüğüm var. Türk futbol iklimi ne yazık ki hem daha kötüye gidiyor hem de kutuplaşan bir toplumun daha da kutuplaşmasına sebep oluyor.

Üzgünüm, çünkü pervasızca Fenerbahçe’nin hakkı yendi. Türk futbolundaki adaletsizlik ve haksız rekabetin boyutu artık herkes için aşikar.

Başkanlığım pek çok şey kattı, pek çok şeye de mal oldu.

2. Maçlarda görünmüyorsunuz, sözcü olarak da ortalarda yoksunuz. Bu yeni bir strateji mi?

Bu sezon Acun Bey sözcülüğümüzü üstlendi. Medya sektöründeki deneyimiyle bu anlamda bize oldukça faydalı oluyor. Yeri geldiğinde ben de konuşacağım.

3. Fenerbahçe, sizin başkanlığınızda hemen her branşta başarıdan başarıya koştu. Bu başarılar yetiyor mu? Amaç tabii ki futbolda şampiyonluk. Bu bir takıntı mı?

Dünyanın en büyük spor kulübü mottosunu kullanıyoruz. Tüm branşlarda şampiyonluğu hedefliyor ve çoğu zaman muvaffak oluyoruz.

Ülkemiz adına son üç olimpiyata en çok sporcu yollayan kulübüz.

Futbolda başarı olmadığı zaman ne yazık ki diğer branşlardaki başarımız yeterince değer görmüyor.

Aslında, futbolumuzdaki son 5 ve 10 sezon istatistiklerine baktığınız zaman Fenerbahçe gayet başarılı ve bu istatistiklere rağmen şampiyonluğu yoksa, haksız rekabetin sonucudur.

4. İş dünyasıyla spor kulübü liderliği arasında benzerlikler ve farklar nelerdir? Hangi alanda duygusal zeka, hangisinde stratejik akıl gerekiyor?

Spor kulübü ve iş dünyası liderliği arasında benzerlikler olduğu kadar siyah-beyaz kadar da farklar vardır.

Futbol dünyası daha dinamik ve değişken. Milyonlarca taraftarın baskısı altındadır.

İstikrarlı ve sürdürülebilir başarı için her iki alanda da sağlam ve sağlıklı finansal yapıya sahip olmak ve etkili marka yönetimi çok önemlidir.

Duygusal zeka her iki alanda da değerlidir.

5. Kadın futbolu ve Türkiye’de futbol kulüplerinin daha iyi yönetilmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

UEFA’ya göre kadın futbolu Avrupa’da en büyük büyüme ve gelişimi yaşayacak. Ancak ekonomisi zayıf.

Türkiye’de de kadın futbolu ufak ufak gelişiyor.

Türkiye’deki kulüplerin iyi yönetilmediği aşikar. İşin felsefesi mi eksik, organizasyon mu bozuk; ya da hepsi düzgün de sorun toplum mu? Bunu topyekün ele almak ve sporun içinden gelen kişilerin görevlendirilmesi gerekir. Devletin de işin içinde olacağı 10 yıllık bir yol haritası belirlenmeli.

6. 2018’de Fenerbahçe değerleriyle çağın gerektirdiği yeni yönetim değerleri arasında bocalama yaşadınız mı?

Fenerbahçe’nin değerleri çağdaş ve ileri görüşlüdür. Dolayısıyla çağın gerektirdiği yeni yönetim değerleri ile çelişki yoktur.

Kulübümüzün kültürel mirasını korumak her Fenerbahçelinin görevidir. Mirasımızı korumak yenilikçi yaklaşımların uygulanmasına engel değildir.

7. Futbol kulüplerinin gelirleri ve giderleri arasında büyük farklar var. Siz mali disiplini nasıl sağladınız?

Fenerbahçe’nin futbol operasyonlarının gelir gider dengesi aslında çok sağlıksız değildir. Ancak geçmişten gelen ağır finansal borçların yarattığı faiz yükü nedeniyle büyük zararlar söz konusudur.

Devletimiz kulüplere yardımcı olmak için bir borç yapılanmasına öncülük etti. Bu anlaşmaya göre her gelirimizin %50’si bankalara gidiyor ve kulüplerin günlük ihtiyaçlarını karşılaması ve sezon boyunca taahhütlerini yerine getirmesi çok daha güçleşti. Bu yapılanmaya göre de %50 faiz ödüyoruz ki, bunu sürdürebilmek çok zor.

Geçmişte hesapsız kitapsız borçlanmalar yapılmış. Bu duruma zamanında müsaade edilmeseydi süreç hiç bu noktaya gelmezdi. Yani sadece kulüpler sorumlu değil. Bugün çok daha net ve keskin kurallar ve süreçler var. Biz kulüp olarak daha disiplinli davranıyoruz.

Son 6 yılda futbol ekonomisini olumsuz etkileyen yayın gelirlerinin düşmesi, TL’nin durumu, faizlerin artması, Spor Toto gelirlerinin düşmesi ve pandemi kulüplerin kontrolü dışında gelişen unsurlardır. Bu etkenler göz ardı edilmemeli.

8. Takıma teknik direktör seçmekle şirkete CEO seçmek aynı şey mi?

Tabii ki değil. Aradaki farklar saymakla bitmez.

Teknik Direktör ve oyuncu seçmek süreçlerinde çok daha fazla data, istatistik ve görsel analizler kullanılıyor.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.