Cevdet Yılmaz’ın Gazetecilerle Sohbeti
Dün TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda bütçe sunumunu yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler’in makam odasında gazetecilerle sohbet etti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Kürt sorununa ilişkin açıklamaları hakkındaki soruları yanıtsız bırakan Yılmaz’ın açıklamalarının satır başları şöyle:
Savunma Sanayi Fonu
“Savunma sanayiini desteklemeye ve güçlendirmeye dönük bir çalışma yapıldı. Ancak süreçte tartışmalar oldu. Eleştirilere katılıyorum. Toplumsal duyarlılıklar haklıdır.
Meclis’te tartışılsın diye teklif getirildi. Cumhur İttifakı olarak, paketin savunma sanayi kaynakları ile tekrar görüşülerek kalem kalem tekrar incelenmesi, haklı eleştirilerin dikkate alınarak gözden geçirilmesi kararlaştırıldı. Gerekirse Meclis’e yeniden sunulacak.”
Savunma İhracatı
“Savunma sanayinde 1000’i aşan projemiz var. 15 milyar doları aşan bir büyüklüğe ulaştı. Savunma sanayiini sadece bir güvenlik meselesi olarak görmüyorum. Ekonomik açıdan da çok değerli.
Geçen yıl 5,5 milyar dolar ihracat yaptık, bu yıl 6,6 milyar dolar tahmin ediyoruz. Zamanında satın alamadığımız ürünleri şimdi ülkelere satıyoruz.”
Deprem Harcamaları
“Depremin etkisi bitmedi. Yaklaşık 450 bin konut inşa ediliyor, altyapıları inşa ediliyor. TOKİ yeni bir alan inşa ediyor. Sosyoekonomik olarak bölgeyi canlandırma, vergisel avantajlar, teşvikler gibi kararların mali sonuçları var.
Merkezi yönetim bütçesinden iki senede 2,6 trilyonluk bir harcama oldu. Bu muazzam bir rakam, yaklaşık 70 milyar dolar civarında.”
Yapı Dönüşümü
“Kentsel dönüşüm için 584 milyar TL kaynak ayrıldı. Kalan yapı stokunu da dönüştürmemiz gerekiyor.”
Demografik Nüfus Yüksek Kurulu
“Doğurganlık hızımız düştü. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı’nın sunumu üzerine Cumhurbaşkanı’mızın talimatıyla Demografik Nüfus Yüksek Kurulu oluşturulacak.
Yeni bir eylem planı geliştirilecek. Bakanlıklar, TÜİK ve ilgili kurumlar işbirliği yapacak. Nüfus politikaları ile ilgili koordinasyon sağlanacak.”
“Nüfus dinamikleri her şeyi etkiliyor. Yaşlı bakım merkezlerine olan ihtiyaç artacak. Üretken yaşlılıkla bu süreci yönetebiliriz. Bazı ülkeler bunu yapamayacak.”
