Çocukların Pandemi Sonrası İyi Oluş Halleri
Araştırma Bulguları
Türkiye genelinde yapılan bir araştırma, çocukların pandemi sonrasında iyi olma hallerini birçok boyutta ele aldı.
Mutluluk ve Kaygı
Araştırmaya katılan çocukların %47’si kendini mutlu hissederken, bu oran düşük sosyoekonomik statüye sahip ailelerin çocuklarında %33, yüksek sosyoekonomik statülü ailelerin çocuklarında %64 olarak belirlendi. Çocuklar arasında kaygı düzeyi de yüksekti. Çocukların üçte dördü ekonominin durumundan veya aile bireylerinden birine kötü bir şey gelmesinden kaygı duyuyordu.
Eğitim ve Çalışma
Araştırma, görüşülen çocukların %11’inin çalıştığını ortaya koydu. Çalışma oranı, erkek çocuklarda %13, kız çocuklarda %7 idi. Düşük sosyoekonomik statüde bu oran %18’e yükselirken, yüksek sosyoekonomik statüde %3’e düştü. Çocukların yarısından fazlası (yüzde 53) dükkanlarda çalışırken %20’si fabrikalarda çalışıyordu. Çalışma nedenleri arasında harçlık çıkarma (yüzde 54), aileye destek sağlama (yüzde 47) ve meslek öğrenme (yüzde 39) öne çıkıyordu.
Araştırmaya katılan çocuklardan 112’si eğitimine ara vermek zorunda kaldığını ifade etti. Bu durumun başlıca nedenleri arasında ders başarısızlığı (yüzde 54), okula gitmek istememe (yüzde 51) ve çalışma zorunluluğu (yüzde 28) yer alıyordu. Düşük sosyoekonomik statüye sahip çocukların %26’sı evde ders çalışamadığını belirtti.
Ev İşi Yükü ve Cinsiyet
Çocukların ev içerisindeki iş yüklerinin de toplumsal cinsiyete ve sosyoekonomik statülerine bağlı olarak değiştiği görüldü. Kız çocuklarının ev işlerindeki yükü erkek çocuklarına göre daha fazlaydı.
Tehditler ve Kaynaklar
Çocukların %53’ü deprem, orman yangını gibi doğal afetleri en önemli üç tehdit arasında görürken, işsizlik %49 ile ikinci sırada, yoksulluk ise %45 ile üçüncü sırada geldi.
Arkadaşlarla ilişki kurmak için kullanılan yöntemler arasında yüz yüze görüşmek (yüzde 84), WhatsApp benzeri uygulamalar (yüzde 47) ve telefonda konuşmak (yüzde 45) öne çıkıyordu.
İnternet Okuryazarlığı ve Siber Zorbalık
Çocukların internet okuryazarlığının yüksek olduğu görüldü. İnternet araçlarının gizlilik ayarlarını nasıl yapacağını bildiğini söyleyenlerin oranı %80, hangi görüntü ve bilgileri internette paylaşacağını bilenlerin oranı %78, istemediği mesajları nasıl engelleyeceğini bilenlerin oranı %77 ve bilgileri doğrulayabileceğini söyleyenlerin oranı %74 idi.
Araştırmaya katılan çocukların seyrek de olsa siber zorbalık ve tacizle karşılaştığı görüldü.
Çocukların Perspektifinden
Proje Koordinatörü Prof. Dr. Pınar Uyan Semerci, çocukların korona, ekonomik kriz, deprem ve geleceğe dair endişelerini dile getirdiklerini vurguladı. Eğitim sisteminin sınav odaklı yapısının da çocukların yaşamlarına ve kendilerini ifade biçimlerine yansıdığını belirtti.
Prof. Dr. Emre Erdoğan, çocukluğun tamamen korunaklı bir alan olmadığını, sosyoekonomik eşitsizliğin çocukların yaşam koşullarını ve eğitim fırsatlarını etkilediğini ifade etti.
Araştırmacı Gözde Durmuş, Çocuk Danışma Ekibi’nin önemine değindi ve çocukların perspektifinden bakmanın ve katılımlarını sağlamanın önemini vurguladı.