Küresel Riskler Raporu 2025: Geleceğin Belirsizliklerinden Ders Çıkarmak
Dünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından her yıl yayımlanan Küresel Riskler Raporu, dünyanın derinlemesine değiştiğini ve gelecekte de öngörülemez şekillerde değişmeye devam edeceğini gözler önüne seriyor. Bu Rapor, dünya çapında 900’den fazla uzmanın görüşlerini içeren Küresel Risk Algı Anketi’nin bulgularına dayanıyor.
Zaman Dilimi Perspektiflerinden Küresel Risk Analizi
Küresel Riskler Raporu, karar vericilerin güncel krizleri uzun vadeli önceliklerle dengelemelerine yardımcı olmak için küresel riskleri üç zaman dilimi perspektifinden inceliyor:
2025’in Küresel Görünümü: Bölünmüşlük ve Belirsizlik
2025’in eşiğindeyken Rapor, küresel görünümün jeopolitik, çevresel, toplumsal, ekonomik ve teknolojik alanlarda giderek daha fazla bölündüğünü ortaya koyuyor. Bu bölünmüşlüğü körükleyen faktörler son bir yılda yaşanan olaylarla daha da belirginleşti:
2025’in İlk On Küresel Riski
2025’in ilk on küresel riski şu şekilde sıralanıyor:
Küresel Risk Algı Anketi’nin Önemli Bulguları
Küresel Risk Algı Anketi, geçen yıla göre en belirgin artış gösteren risklerin jeopolitik başlık altında incelenen riskler olduğunu ortaya koyuyor:
2025’ten 2027’ye Dünya: Kısa Vadeli Küresel Riskler
Kısa vadeli küresel risklere ilişkin paydaş gruplarının bakış açıları incelendiğinde, ortak endişeler ve farklı öncelikler dikkat çekiyor:
2035’te Dünya: Gelecekteki Küresel Riskler
Önümüzdeki on yılda küresel riskler görünümünün belirgin şekilde kötüleşeceği öngörülüyor. Çevresel riskler, özellikle aşırı hava olayları ve biyoçeşitlilik kaybı, 2035 yılına kadar en önemli tehditler olarak görülüyor.
Riskleri Azaltmak için İş Birliği ve Ortak Eylem Çağrısı
Bu risklere hazırlanmak ve hafifletmek için iş birliğine dayalı çalışmaların yürütülmesi büyük önem taşıyor. Devletler, şirketler ve sivil toplum kuruluşları, 2035’te beklenen zorluklarla etkin bir şekilde başa çıkmak için birlikte çalışmalıdır.
2035’e giden yolun zorlayıcı olacağını ve dünyanın belirsizliklerle dolu zorlu bir döneme girdiğini unutmamalıyız. Bu zorluklarla başa çıkmak ve daha sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için Dünya Ekonomik Forumu’nun, tüm paydaş grupları arasında gerçekleştirilmesi gereken iş birliği ve ortak eylem çağrısına kulak vermek gereklidir.